Her gece başka bir herifle geliyor. Nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | إنها تأتى كل ليلة مع رجل مختلف أنت تعرف طباعهم |
Bu pis Neutrallerden nefret ediyorum. Düşmanının nerede olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أنا أكره هذه المحايدة القذرة مع الأعداء, أنت تعرف تفكيرهم |
Bu tür şeylerin nasıl olduğunu bilirsin, değil mi Fisher? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف تحدث هذه الأشياء، أليس كذلك؟ |
İlk seferde ne olduğunu bilirsin. İnsanlar biraz utangaç, biraz ağzı sıkı. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يحدث في أول مرة، يشعر الناس بالخجل، والتكتّم. |
Nasıl olduğunu bilirsin fazla eşyayla seyehat edemem. | Open Subtitles | أنت تعرف كم أحب السفر بالمتاعِ الصَغيرِ. |
Koyduğun yeri ulabildin mi-- Nasıl olduğunu bilirsin son günüm. | Open Subtitles | أنت تعرف ربكة يوم الرحيل وعدم وجود الأشياء بمكانها. |
- Koyduğun yeri bulabildin mi? - Nasıl olduğunu bilirsin son günüm. | Open Subtitles | أنت تعرف ربكة يوم الرحيل وعدم وجود الأشياء بمكانها. |
Kabus görmenin nasıl bir şey olduğunu bilirsin o zaman. | Open Subtitles | اذاً أنت تعرف مثل هذه الامور الاحساس بالذنب |
- Nasıl olduğunu bilirsin. Birkaç içki, seçiciliğin sen anlamadan uçup gider. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يحدث, بضعة كؤوس تجعلك خارجا عن السيطرة |
Barış zamanlarıyla aramın nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | . أنت تعرف كيف يسير الأمر معى فى وقت السلام |
Her zaman eteğimde dökecek taşlarım olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف أن دائماً ما لديّ شيء في أكمامي |
Dinle, bir sevgilin olmasının nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | انظر أنت تعرف كيف هو الوضع عندما تكون في علاقة |
Seni ziyarete gelemediğim için çok üzgünüm. Nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أناآسفأني لمأزرك أبداً بالداخل، أنت تعرف هذه الامور |
Söyleyecek fazla şey yok. Nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير للتحدّث عنه , أنت تعرف كيف يكون الأمر |
Hapse girmeliydi, ama nasıl olduğunu bilirsin işte. | Open Subtitles | كان من الواجب أن يدخل السجن ولكن أنت تعرف كيف تسير الأمور من الأسهل للجميع عدم الكلام |
bunun nasil olduğunu bilirsin işte. | Open Subtitles | أنت تعرف كيف تسير الاُمور و أنا لا أقبل الإهانه |
Steve'in S-1 'ine ne kadar düşkün olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف شعور ستيف حول.. أس ـ 1 أس ـ 1 الخاص بي |
Nasıl olduğunu bilirsin. İşler kötü giderse mutlu olmazsın. | Open Subtitles | أنت تعرف الأمر لا تكون مرتاحاً عندما لا تنجح الأمور |
Senin ortağın da kaçakçılar tarafından öldürüldü, nasıl olduğunu bilirsin. Thornhill'in vurulduğuna Pillay şahitti, ama şu anda o da öldü. | Open Subtitles | لقد قتل شريكك بواسطة هذا القتيل, لذا فانت _ على علم إن كانت الشهاده ذو جدوى أم لا _ |
Bütün bunlardan sıkılmıştı. Nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | ملت من الهراء و الأمور التي تعرفينها |
Uçaklarda birinci sınıf bölümünün nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أتعلم كيف أن لديهم درجة أولى في الطائرات؟ |