"olduğunu biliyorlardı" - Traduction Turc en Arabe

• عرفوا أن
• عرفوا بأنني
• يعرفون أن
• يعرفون من هو
• يعلمون أن
• يعلمون أنه
• يعلمون ان
• يعلمون انها
• لقد عرفوا
• لقد علموا
• علموا أن

Bu şeyin burada olduğunu biliyorlardı ve hazırlıklı geldiler. Oh, pek değil.
لقد عرفوا أن هذا الشيء كان موجوداً هنا و جائوا مستعدين

Aciliyeti olduğunu biliyorlardı, durumdan faydalandılar.
عرفوا بأنني على عجل لذا فقد أستغلوا هذا الأمر

Sizin için önemli bilgilerim olduğunu biliyorlardı.
إنهم يعرفون أن لدى معلومات هامه لك

Şimdi kimin lider olduğunu biliyorlardı.
الآن يعرفون من هو القائد ومن هم الأتباع

Ama yapımcılar senaryodan çok daha büyük sorunları olduğunu biliyorlardı.
لكن المنتجون يعلمون أن المشاكل التي تواجههم أكبر و أصعب من إعادة كتابة سيناريو

Burada olduğunu, silahlı ve tehlikeli olduğunu biliyorlardı,..
،هو يعلمون أنه هنا ويعملون أنه مسلح وخطير

Sadece önemli biri olmaktan daha mühim şeylerin olduğunu biliyorlardı.
كانوا يعلمون ان هنالك شيء أفضل من أن تكون الرصاصة الكبرى

Benim arabam olduğunu biliyorlardı.
نعم ، كانوا يعلمون انها سيارتي

Yalan söylediler; bir ikizim olduğunu biliyorlardı ve bana söylemediler.
لقد كذبوا, لقد علموا أن لدي توأم ولم يخبروني

Ama içlerinde, zorlu dünyanın dışarıda olduğunu biliyorlardı.
ولكن فى قلوبهم علموا أن العالم الملئ بالمشاكل يرقد بالخارج

Ve onlar uğraşıyorlardı - nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların beyinle alâkalı olduğunu biliyorlardı.
و كانوا يحاولون أن-- لقد عرفوا أن الدماغ له علاقة في الأمراض العصبية و النفسية

Her ailenin kendi birer sırrı olduğunu biliyorlardı,
لقد عرفوا أن لكل عائلة أسرارها

Her nasılsa o diskin bende olduğunu biliyorlardı.
بطريقة ما، عرفوا بأنني أملك ذلك القرص الصلب

Puritan'ın eve gelmekte olduğunu biliyorlardı.
كانوا يعرفون أن "البوريتاني التطهري" قدعادللوطن.

Onun için tehlikeli olduğunu biliyorlardı.
كانوا يعرفون أن هذا خطير عليها

Şimdi kimin lider olduğunu biliyorlardı.
الآن يعرفون من هو القائد ومن الأتباع

Fotoğrafın var olduğunu biliyorlardı.
كانوا يعلمون أن الصورة موجودة

Bir şerif olduğunu biliyorlardı.
الآخرون يعلمون أنه كان هناك شريفاً على الطائرة.

Ama içlerinde, zorlu dünyanın dışarıda olduğunu biliyorlardı.
و يعلمون ان العالم المضطرب فى الخارج

Onun benim nişanlım olduğunu biliyorlardı.
هم يعلمون انها كانت خطيبتي.

Rosenthal'ı serbest bırakman için bir koza ihtiyaçları olduğunu biliyorlardı.
لقد علموا أنهم يحتاجوا إلى نفوذ عليك لجعلك تقوم بإطلاق سراح روزينتال