Eski bağlılıkları bitirmek zordur, ve senin bunları bitirmiş olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | الولاء القديم يموت بصعوبة وأنا أريد أن أعلم إن تركت خاصتك خلفك |
Ölmeden önce anneme ne olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لكن قبل أن أرحل أريد أن أعلم ماذا حدث لأمي |
Sadece nerede olduğunu bilmem gerek. Sorduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة ذلك آسف لأنني سألت |
Ama takımımın benim yanımda olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لكن أحتاج لمعرفة أن فريقي بجانبي |
Nerede olduğunu bilmem gerek, böylece Kevin da hastaneye gidecek. | Open Subtitles | اُريد أن أعرف مكانها و "كيفين" سيذهب للمستشفى |
Bundan kesinlikle emin olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعرف أنك على يقين تام من هذا |
Ödeyeceğim. Ama önce onun orada olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لا، أنا سأدفع , لكن أولا أنا يجب أن أعرف إذا كانت موجودة |
Çalıştığı şeyin gerçekçi mi fantezi mi olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعلم إذا كان ما يعمل عليه حقيقة أم خيال |
Buna hazır olduğunu bilmem gerek. Çünkü ben hazırım. | Open Subtitles | أريد أن أعلم إن كنتِ على إستعداد للقيام بهذا لأنّي على إستعداد أيضاً |
Sadece hangisinin palavra olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | .لذلك أريد أن أعلم أي شيك سأرجع |
Kaç tane köylü olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعلم كم عدد القرويين |
Tabut için boyunun ne kadar olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة طولكِ من أجل تابوتكِ. |
Zack... Bu adamın kim olduğunu bilmem gerek. Onu yakalamalıyım. | Open Subtitles | (زاك)، أحتاج لمعرفة من هذا الرجل يجب أن أذهب وأقبض عليه الآن |
- Emin olduğunu bilmem gerek. - Eminim. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة أنكِ متأكدة |
Paranın nerede olduğunu bilmem gerek, Mike. | Open Subtitles | اُريد أن أعرف مكان النقود "مايك" |
Aramızın iyi olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعرف أنك موافقة |
Onun iyi olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعرف إذا كانت بخير |