| Ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar deli olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف مدى خطورته. أنت لا تعرف مدى جنونه. |
| Bunu demeye çalışıyordum işte. Dünyada neler olduğunu bilmiyorsun. Yıl 1983. | Open Subtitles | أنت لا تعرف ما يدور حولك يا رجل إنها عام 1983 |
| Bana yardım etmelisin. Callie'nin ne kadar zeki olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | عليكِ أن تساعدينني ليس لديك فكرة عن مدى ذكاء هذه الفتاة |
| Pekala, şimdi sen iğnenin nerede olduğunu bilmiyorsun ve nerede olduğunu ben de bilmiyorum, tamam. | TED | أنت لا تعلم بمكان المسمار ولا أنا أيضاً |
| Sanırım babanın kim olduğunu bilmiyorsun. Onunla tanıştığımda toz olmasını söylemem. | Open Subtitles | أفترض أنك لا تعرف من الوالد لئلا أطرده عندما أتعرف به |
| - Ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsun. Ben biliyorum. | Open Subtitles | أنت لم تره فى كامل قوته ولكننى رأيته |
| Sanki siz erkeklerin ne kadar eciş bücüş olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | كما لو كنتم لا تعرفون أيها الرجال كيف أنتم ملتويين. |
| Ne demek evinin neresi olduğunu bilmiyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تعنيه بأنك لا تعرف اين تعيش ؟ |
| Sebebinin sen olduğunu bilmiyorsun bile. En ufak bir fikrin bile yok. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفين حتى أنكِ السبب ليس لديكِ فكرة |
| Sen yoktun. Şehrin ne ile karşı karşıya olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنّك كنت غائبًا، أنت تجهل ما تواجهه المدينة. |
| Yardım etmek istediğini söylüyorsun. Edemezsin. Çünkü bebeğim, sen belanın ne demek olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | تقولين انك تريدين المساعدة لا تستطيعين حبيبتي أنت لا تعرفين ماذا تعني المشاكل |
| Dostum, sen oranın ne kadar eğlenceli bir yer olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف مدى حجم المرح الذي سنعيشة هناك يا صديقي |
| Başka kocalara göre ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كم محظوظ أنت قارن إلى الأزواج الآخرين. |
| Sürekli yalnız olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف معنى أن تكون وحدك طوال الوقت |
| Bunun nasıl bir kâbus olduğunu bilmiyorsun. Çok zor. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن مدى رعب هذا الشيء كان صعبا |
| Orada ne olduğunu bilmiyorsun bile! | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عمَ يمكن أن يكون بالأعلى ليس لديك أي فكرة |
| Açacak mutfakta. Demek nerede olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | المفتاح في المطبخ اوه, أنت لا تعلم أين المطبخ |
| 16 yaşında, kız ve avcı olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | كلا، أعتقد أنك لا تعرف ما الحال أن تكون في السادسة عشر، وتكون فتاة، ومُبيدة |
| Vultaire, geri çekil! Ne ile karşı karşıya olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | فولتير , تراجع , انت لا تعرف ما الذي تحاربه |
| Bu boku bana söyleme! Aşkın ne demek olduğunu bilmiyorsun bile, Chris! | Open Subtitles | لا تقول لي هذا الكلام اللعين ليس لديك أي فكرة عن الحب يا كرس |
| Kristal'in nerede olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | ليس لديكِ أيّ فكرة عن مكان البُوتَقة |
| Sinirlisin, neden olduğunu bilmiyorsun. Suçlu hissediyorsun, hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | تشعر بالغضب ولا تعرف السبب تشعر بالذنب وليس لديك أدنى فكرة عن السبب |
| Neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyorsun, Mac. | Open Subtitles | انت لا تعلم ما الصعوبات التى تتعرض لها,ماك |