Birleşik Krallık'tan olduğum için ninja kelimesinin çocuklar için biraz fazla zalim olduğunu düşündüler ve de hero(kahraman) demeye karar verdiler. | TED | لأنني من المملكة المتحدة ظنوا أن كلمة نينجا كانت عنيفة للأطفال لذا قرروا تسميتهم أبطال |
Adamın tam bir deli olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | ظنوا أن الرجل كان معتوهاً تماماً |
Sen hapse atıldığında, Bobby'nin de suçlu olduğunu düşündüler, biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم.. عندما ذهبت الى السجن اعتقدوا بان (بوبي) كان سيئا ايضاً |
Sen hapse atıldığında, Bobby'nin de suçlu olduğunu düşündüler, biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم.. عندما ذهبت الى السجن اعتقدوا بان (بوبي) كان سيئا ايضاً |
İlk başta bunun bir şaka olduğunu düşündüler, sonra onlara fotoğrafları gösterdim. | Open Subtitles | الآن، كانوا يعتقدون أن هذه مزحة في البداية حتى أظهرت لهم الصور |
Vampir olayı olduğunu düşündüler ama tüm adamlarımın dün gece kesimevinde olduklarını doğruladılar. | Open Subtitles | يعتقدون أن الفاعل مصّاص دماء لكنّ رجالي جميعًا كانوا حاضري حفل التغذّي ليلة أمس. |
En iyi tahminime göre, onlara kazık atmaya çalışan bir uyuşturucu satıcısı olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | افضل تخمين انهم ظنوا انه تاجر مخدرات يريد ان يسرقهم |
Herkes gibi intihar olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | لقد إعتقدوا بأنه انتحر كما اعتقد .الجميع |
Bir yanlışlık olduğunu düşündüler, ancak bu durum 3 ay boyunca sürdü | TED | واعتقدوا أن تلك كانت حالة شاذة، لكن الأمر تكرر لثلاثة شهور متتالية. |
Maalesef, kendi iyilikleri için fazla zeki olan bazı insanlar öldürülemeyen bir yaratığın çok değerli olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | لكن للأسف, هناك أشخاص أذكياء إلى حد مضر بهم... ظنوا أن مخلوقا لا يمكن قتله أثمن من أن يوضع جانباً و لا يهمهم الأمر |
Sanırım benim hatam olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم ظنوا أن هذا بخطأ مني |
- Belki. Belki sende potansiyel olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | ربما يعتقدون أن لديك قدرات |
İyi olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | ظنوا انه كان جيدا. |
- 12 yaşındaydı onlarda patronun o olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | لقد كان 12 وهم إعتقدوا بأنه كان الرئيس. شنقوة |
Birlikte yemek hazırlayabilecekleri bir yerin buna uygun olduğunu düşündüler. | TED | واعتقدوا أن إعداد الطعام سويًا في مكان ما قد يفيدهم. |