Bu şekilde duygusallaştığında aşırı hassas olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | وهكذا حين تغلبك المشاعر سيظن أنك حساس بشكل مفرط... |
İster yap ister yapma ama yapmazsan Austin'deki herkes senin korkak olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | حسنا يمكنك القيام بهذا أو لا و لكن إذا لم تقومي بهذا الجميع في "أوستن" سيظن أنك جبانة |
Gelmezsen aramızda bir şey olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | إذا رفضتي فإنها ستظن أن هناك شيئا ما بيننا |
Bütün okul onun büyük büyük büyük torunu olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | الآن المدرسة كلها ستعتقد أنك حفيده من الجيل الثالث |
İyi de, şimdi daha fena aptal olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | سيظن أنكِ أكثر من حمقاء الآن |
Her birinde 100 milyar yıldız olan 50 milyar galaksi ve 10 milyar gezegen olan bir evrende tek hayatın bizimkinde olduğunu düşünecek kadar kibirli biri değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست مغروراً كفاية لأصدق أن بين 50 مليار مجرة و 100 مليار نجم بالمجرة و عشرة مليون مليار كوكب في الكون أننا الحياة الوحيدة |
Bak ama cidden eğer oraya oturursan, insanlar tuhaf olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | انظري, لكن بجدية إذا جلست هنا, الناس سيعتقدون أنك غريبة |
Tatlım, biri içeri girdiğinde ağlıyor olursan kötü bir şey olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | عزيزتي لو أنك ستبكين عند دخول أحدهم سيظن أن هناك خطب ما |
Paul Greengrass de saçmalık olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | بول غرينغراس) سيظن ان هذا سخيف) |
İstemezsen dans etmeyebilirsin ama bunu yapmazsan Austin'de herkes korkak olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | حسنا يمكنك القيام بهذا أو لا و لكن إذا لم تقومي بهذا الجميع في "أوستن" سيظن أنك جبانة |
Devin Levin bunun randevu olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | هذا يعني أن (ديفن ليفن) ستظن أن هذا موعد رومانسي |
Allen evi ile bağlantılı olduğunu düşünecek ama değil. | Open Subtitles | ستظن أن هذا متعلق بمنزل ال (آلين) و هو ليس كذلك |
Görmüyorum desene, senin şizofrenik olduğunu düşünecek! | Open Subtitles | أخبرها أنك لا تهلوس لأنها ستعتقد أنك مصاب بـ انفصام الشخصية |
İyi de, şimdi daha fena aptal olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | سيظن أنكِ أكثر من حمقاء الآن |
Her birinde 100 milyar yıldız olan 50 milyar galaksi ve 10 milyar gezegen olan bir evrende tek hayatın bizimkinde olduğunu düşünecek kadar kibirli biri değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست مغروراً كفاية لأصدق أن بين 50 مليار مجرة و 100 مليار نجم بالمجرة و عشرة مليون مليار كوكب في الكون أننا الحياة الوحيدة |
Ben kanıtlarımı sunana kadar herkes suçlu olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | كل الناس سيعتقدون أنك بريء حتى أقدّم أدلتي |
Bunun doğru olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | سيظن أن هذا أمر طبيعي |
Michael Bay, saçmalık olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | مايكل باي) سيظن ان هذا سخيف) |