Yalnız kalmaya hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | حسناً.. نحن فقط لا نعتقد أنك مستعد للاعتماد على نفسك |
Senin ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لا نعتقد أنك مستعد لعلاقة جادة. |
Frank ve ben gelmenin iyi bir fikir olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | - فرانك و أنا ناقشنا الامر. ونحن لا نعتقد انها ستكون فكرة جيدة أن تذهب. |
Soygun meselesi olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعتقد انها سرقة |
Ve dışarı çıkmak için tam anlamıyla hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد انك لست مؤهلة كفاية للخروج |
Çoğumuz New York, Londra, Milano ve Paris gibi yerlerde kot pantolon giymeye karar verdiğimizde, muhtemelen bunun bir ayrıcalık olduğunu düşünmüyoruz; başka bir yerde başka sonuçları olabilir, bir gün bizden alınabilecek bir şey olabilir. | TED | عندما يقرر أي منا ارتداء سراويل جينز، في مكان مثل نيويورك، أو لندن، أو ميلان، أو باريس فإننا لا نفكر بكون ذلك امتيازًا، كشيء يمكن أن تكون له عواقب في مكان آخر، وكشيء يمكن انتزاعه منا يومًا ما. |
- Protesto olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | - لا نعتقد انها مظاهرة |
Dışarı çıkmak için tam anlamıyla hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد انك لت مستعدة لإعادة الدخول |
Aptal olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | -نحن لا نعتقد انك غبي |
Ancak bunun böyle olduğunu düşünmüyoruz. | TED | ولكننا لا نفكر بها بهذه الطريقة |
Neden bu anlaşmanın bizim çocuğumuz olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لم لا نفكر فى هذه الصفقة كأولادنا |
İşimiz bittiğinde ne olduğunu düşünmüyoruz bile. | Open Subtitles | نحن لا نفكر بما سيحدث بعد أن نغادر. |