"olduğunuz zaman" - Traduction Turc en Arabe

    • عندما تكون
        
    • عندما تكونين
        
    • عندما تكونوا
        
    Gerçekten tam o anda olduğunuz zaman, ben o anda olduğum zaman, ifade kanalları açık oluyor. TED عندما تكون تماما في اللحظة ، عندما أكون تماما في اللحظة ، سفينة التعبير تفتح
    Bu durum tabii ki, bir nevi dairesel şehir mantığını sürdüren tarihsel bir şehrin yerleşim planı içinde olduğunuz zaman bazı komik anlara neden olur. TED هذا بالطبع يؤدي إلى بعض اللحظات المضحكة عندما تكون في نظام تخطيط مدينة قديمة تتبع نمط المدينة الدائري، أليس كذلك؟
    Sokakta olduğunuz zaman düşünüyor musunuz? Open Subtitles عندما تكون في الشارعِ،هَلْ تُفكّرُ في الموضوع؟
    Mutlu olduğunuz zaman da ağlıyor musunuz? Open Subtitles إذا تبكين حتى عندما تكونين سعيدة أيضاً؟
    Ama bir ilişkide olduğunuz zaman, hiç kimseyle çıkmamış gibi davranmak iki tarafında gösterdiği bir nezakettir. Open Subtitles لكن عندما تكونوا في علاقة، من المجاملة المشتركة أن تتظاهروا بأنكم لم تكونوا على علاقة فالسابق
    Aşık olduğunuz zaman sadece aşkı düşünüp kalbinizin sesine kulak verebilmek adına korkularınızı nasıl bir kenara atarsınız? Open Subtitles نعم؟ عندما تكون مغرماً، كيف تضع مخاوفك جانباً حتى تتمكن من الاسبتسال واتباع قلبك؟
    Eve gidiyorum. Hazır olduğunuz zaman gelin. Tamam mı? Open Subtitles انا في طريقي الى البيت تعال عندما تكون جاهز
    Stresli olduğunuz zaman, yorgun olduğunuz zaman henüz çocukken, tam olgunlaşmamış olduğunuz zaman şöyle düşünürsünüz. Open Subtitles و عندما تكون تحت الضغط و عندما تكون مجهد و عندما تكون حدث غير ناضج الفكر و المعرفة
    Çoğu insan zeki olduğunuz zaman, onların anlayamadığı şeyler yaptığınızda sizi sevmez. Open Subtitles أنت تعلم، الناس لا يُعجبهم الأمر عندما تكون ذكياً، وعندما تقوم بأشياء لا يفهمها مُعظم الناس.
    Ama unutmayın, dışarıda olduğunuz zaman, siz analistsiniz, polis değil. Open Subtitles لكن تذكروا ، عندما تكون في الخارج بالساحة، أنتم محللون ولستم شرطيون.
    Bence bir ilişkinin en iyi tarafı, hasta olduğunuz zaman. Open Subtitles أفضل جزء بالعلاقة هو عندما تكون مريض
    Dostlarım, işte rock yıldızı olduğunuz zaman bu olur. Open Subtitles هذا يا أصدقائى ما يحدث عندما تكون نجم "روك"
    Ama astronot olduğunuz zaman, kendinize "Buraya nasıl geldim?" gibisinden sorular sorarsınız. Open Subtitles لكن، عندما تكون رائد فضاء تبدأ تسأل نفسك اسئلة مثل... كيف استطعت الوصول إلى هنا؟
    Belki Kral olduğunuz zaman her şey değişecektir. Open Subtitles ...ربما عندما تكون الملك ...الاشياء ستكون مختلفة
    Bay Chi, hazır olduğunuz zaman size bazı sorular sormak istiyoruz. Open Subtitles سيّد، (شي) عندما تكون مستعدّ يجب أن نطرح عليّك بعض الأسئلة
    Benim gibi olduğunuz zaman Bay Carson kimse konuşmaya cüret edemediği için elden geldiğince işaretleri anlamaya çalışırsınız. Open Subtitles عندما تكون مثلي، سيد "كارسون" يجب أن تقرأ الإشارات بأفضل شكل لأن لا أحد يجرؤ على التكلم
    Muzaffer olduğunuz zaman mutluluk gelecek. Open Subtitles عندما تكون منتصراً ستأتي السعادة
    Ama keşfettim ki başkanla evli olduğunuz zaman bunları birbirinden ayırmak güçleşiyor. Open Subtitles لكن إكتشفتُ أنه عندما تكونين متزوجة ... من الرئيس، فأنتِ لا تملكين هذا التمييز
    Kapalı olduğunuz zaman hazırlık işlerini yapabiliriz,.. Open Subtitles ) يمكننا أن ننجز الكثير عندما تكونين مغلقه
    Genç olduğunuz zaman. Open Subtitles تعلمون، عندما تكونوا مراهقين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus