Sokaklarda geçirdiğin altı ay bir evin olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | بقاءكِ ستة شهور في الشارع يعني أنه ليس لديكِ منزل |
Sokaklarda geçirdiğin altı ay bir evin olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | بقاءكِ ستة شهور في الشارع يعني أنه ليس لديكِ منزل |
Bu, tüberküloz ya da başka bir enfeksiyon olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنه ليس التدرن أو أي عدوى |
Eğer biri varsa bu senin cehennemin olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | لو أن أحدًا آخر هنا، فهذا يعني أنّه ليس دار عذابك |
Ki bu da skleroderma olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّه ليس تصلّب الجلد |
...bu da teknik olarak varolmadığınız, telefon etme ve avukat isteme hakkınız olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | ذلك يعني عدم وجودها من الناحية الفنية ، الذي يعني عدم وجود اتصالات هاتفية ، ولا محامون. |
Hemşire Augustine'de vasküler patoloji olmadığını düşünüyorum. Churg-Strauss olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | أظن أن الأخت (أوجستين) ليس لديها مرض بالشرايين مما يعني عدم وجود التهاب (شرج ستروس) |
- Düşmanımız olmadığı anlamına gelir çünkü Rodney. | Open Subtitles | لأن هذا يعني أنه ليس عدونا يا (رودني) |