| Baban olmadığımdan da eminiz, değil mi? | Open Subtitles | نحب أيضا نعلم بشكل قاطع أنني لست أباك. أليس كذلك؟ |
| Bazen senin için yeterince yakışıklı olmadığımdan endişeleniyorum. | Open Subtitles | أحياناً أقلق أنني لست جميلاً بما يكفي بالنسبة إليك |
| Bir keresinde polis olmadığımdan emin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ ذات مرة أنك متأكدة جدا أنني لست شرطيا |
| Eğer hala devam eden bir şüphen varsa işte sana, seni öldürmeye çalışanın benim olmadığımdan emin olman için bir kanıt. | Open Subtitles | وإذا لازال لديك أي شكوك فهاهو الدليل الذي يُؤكد أنني لست من حاول قتلك |
| Masraflı olmadığımdan beni rahat bırakıyorlar. | Open Subtitles | نعم، و لكنهم يتركوني لشأني لأني غير مكلف |
| Masraflı olmadığımdan beni rahat bırakıyorlar. | Open Subtitles | نعم، و لكنهم يتركوني لشأني لأني غير مكلف |
| Ben sadece...senin veya Regretİn yaşında olmadığımdan memnunum. | Open Subtitles | أنا فقط... سعيد أنني لست في سنك أو ريجريت |
| Ama şimdi bir tehdit olmadığımdan emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | والآن يريدون التأكد أنني لست تهديدياَ |
| Sadece deli olmadığımdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت أتأكد أنني لست مجنوناً |
| Buna açık olmadığımdan da değil. | Open Subtitles | ولا أعني أنني لست جاهزة لها |
| Nonoş olmadığımdan eminim. | Open Subtitles | أعلم أنني لست شاذاً. |
| Bu fırsat için minnettar olmadığımdan değil, efendim, ama benim ilk sahaya dönüş günüm için çok önemli bir detay gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنني لست ممتن لإتاحة الفرصة يا سيدي... ولكن هذا يبدو وكأنه التفصيل مهم جدا لأول يوم لي مرة أخرى في هذا المجال. |
| Minnettar olmadığımdan değil ama.. | Open Subtitles | لا يعني أنني لست ممتنة |