ClA'dan olup olmadığını bilmiyoruz. Ama muhtemelen öyle. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان عميلا للمخابرات دعونا نأخذ ذلك فى دائرة الإحتمال |
Orada kıpırdayan hiçbir şey görmüyoruz, kurtulan olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نرى أي شيء يتحرك هناك نحن لا نعرف حتى إذا كان هناك أحياء |
Anladığım kadarıyla bunun kirli bir bomba mı başka şey mi olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | انا اتفهم اننا لا نعرف سواء تقديرات انتشار القنبلة |
Daha bebek olup olmadığını bilmiyoruz. Yani daha erken. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان طفلاً بعد أعنى, إن الوقت مبكر على هذا |
Henüz bu gezegenin Dünya özelliklerine sahip olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعلم إن كان لهذا الكوكب صفاتٌ أخرى تشبه الأرض |
Daha bebek olup olmadığını bilmiyoruz. Yani daha erken. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان طفلاً بعد أعنى, إن الوقت مبكر على هذا |
Bak Beth, henüz bunların seri cinayetler olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | إسمعْي، بيث، نحن ما زِلنا لا نعرف إذا كان هذا تسلسلي |
Bunun mümkün olup olmadığını bilmiyoruz. Nasıl yapabileceğimize dair en ufak bir fikrimiz yok. | Open Subtitles | لا نعرف إذا كان هذا ممكناً أم لا فليس لدينا فكرة عن كيفية عمل هذا |
- Evet, tabii zanlının gerçekten suçlu olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | أجل، عدا أننا لا نعرف إن كان المشتبه به مذنب بالفعل أم لا |
Adamın ne kullandığını kasanın dolu olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف مالذي استخدمه هذا الرجل أو حتى إن كان الصندوق ممتلئً |
Şu anda, terörist eylemi veya bir kaza olup olmadığını; bilmiyoruz. | Open Subtitles | و الان ،نحن لا نعرف اذ كان هذا ادعاء او هجمة ارهابية أو مجرد حادثة |
Sorun değil, bayanlar. Teşekkürler. Ama sizinkiyle aynı silah olup olmadığını bilmiyoruz bile. | Open Subtitles | شكراً، لكننا لا نعرف حتى لو كان نفس سلاح جريمتكم. |
Hayır. Bill, anne ve babasının onlar olup olmadığını bilmiyoruz bile. - Nüfus cüzdanları yasal, tamam mı? | Open Subtitles | لا ,بيل, نحن لا نعرف حتى ما اذا كانو والديه حقاً. لقد تَحققنا من شهادة ميلاده.. |
Ve her halükarda bunun Angie olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | وعلى كل حال, نحن لا نعرف إذا كانت هى أنجى |
Bu işle ilgisi olup olmadığını bilmiyoruz ama onu içeri alın. | Open Subtitles | لا نعرف لو كان مُتورّطاً، لكن اجلبه للمركز. |
Oğlunuzun uyuşturucuyla kişişel sorunları olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | تشاك: نحن لا نعرف أن ابنك كانت لديها مشاكل شخصية مع المخدرات. |
Henüz bir bağlantı olup olmadığını bilmiyoruz ama ... | Open Subtitles | مُبلغ عنه في هذه المنطقة لا نعرف لو كانت توجد علاقة، ولكن حتى الآن |
Evet, çünkü konu bu olunca bir trilyonun büyük bir rakam olup olmadığını bilmiyoruz. | TED | حسنًا، الجواب هو نعم في هذا السياق، لأننا لا نعلم حتى إذا ما كان التريليون عددًا كبيرًا. |
Sert bir inişti, telsizi kaybettik. Hayatta kalan olup olmadığını bilmiyoruz... | Open Subtitles | لقد كان هبوطاً صعباً، وفقدنا الاتصال اللاسلكي، ولا نعرف أي شيء عن وجود ناجين |
Hayatta olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولا نعلم إذا ما كان على قيد الحياة أم لا |
Doğru cevap olup olmadığını bilmiyoruz ancak kuantum mekaniği kuşların yön bulmasına yardım ediyor olsa, müthiş olmaz mıydı? | TED | لا ندري إن كان ذلك هو التفسير الصحيح، ولكن، أليس شيئاً مثيراً إن كانت ميكانيكا الكم هي ما يساعد الطيور على النتقل؟ |