Yapanın ben olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه ليس أنا لا أصدق أنه ليس أنا |
Bir çeşit sisteminiz olmadığına inanamıyorum, yani... | Open Subtitles | لا أصدق أنه ليس لديك نظام متبع . . أقصد |
Yapabilecekleri hiçbir şey olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه لا يوجد شئ يمكنهم فعله |
Yapabileceğimiz bir şey olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه لا يوجد شيء نستطيع فعله |
Bazen ben de onun burada olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | نعم , أحيانا حتى أنا لا أصدق أنها ليست هنا |
Orada gerçekten define olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّه لم يكن هناك في الواقع كنز |
Daha önce hiç dalmadığına ve okyanusun altındaki yaşamla iç içe olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنها لم تنزل أبداً وتستكشف كل تلك الحياة الحافلة في المحيط. |
Hala emekli olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | ..كما أنني لا أصدق أنك لم تتقاعد و ترتاح |
Orada biri olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق ليس هناك شخص هناك. |
Hiç çocuğun olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنه ليس لديك أطفال |
Bir yedekleme sistemin olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه ليس لديك نظام استعادة |
"Cinayet olmadığına inanamıyorum"a ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن "لا أصدق أنه ليس جريمة قتل"؟ |
Sevgilin olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه ليس لديك واحداً |
Parti olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه لا توجد حفلة. |
Bu teknede motor olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه لا يوجد مُحرك .... |
"Tereyağı olmadığına inanamıyorum" kâsesini mi? | Open Subtitles | بعلبة..."لا أصدق أنها ليست زبدة"؟ |
Hala yok olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّه ما يزال موجوداً. |
Daha hamile bile olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنها لم تحمل بعد |
Hala emekli olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | ..كما أنني لا أصدق أنك لم تتقاعد و ترتاح |
- Kendimin olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق ليس هناك واحد من لي. |