| Benim iznim olmadan hiçbir şey imzalayamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع التوقيع على أي شيء بدون موافقتي |
| Yanında Patrick Roberts olmadan hiçbir şey denememesi gerekiyor, ki kendisi Toronto'da film çekiyor. | Open Subtitles | لا يجب عليها أن تمارس أي شيء بدون باتريك روبرتس، الذي في تورينتو يصور فيلم |
| Evet ama hastanın rızası olmadan hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | نعم، ولكننا لن نفعل أي شيء بدون موافقة المريض. |
| Gabrielie'in onayı olmadan hiçbir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تفعل أي شيء دون الحصول على موافقة غابرييل. |
| Eh, yasal bir dayanağı olmadan hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | حسناً, لا تستطيع فعل أي شيء دون غطاء قانوني |
| Kanıt olmadan hiçbir şey yapamazlar. | Open Subtitles | لن يمكنهم عمل أي شيء من دون دليل |
| Sebep olmadan hiçbir şey yapmazsın. | Open Subtitles | أنت لاتقول شيئاً بدون سبب. |
| Üzgünüm, sigorta panelleri olmadan hiçbir şey yapamayız ya da mikro kontrolör veya aküler ya da lazer mezura olmadan. | Open Subtitles | آسف ، لا يُمكننا فعل شئ بدون لوحات الفتيل أو وحدات التحكم الصغيرة أو البطاريات أو شريط مقياس الليزر |
| Sen işe yaramaz bir adamsın. O yaşlı cadı olmadan hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | انت رجل بائس.لا يمكنك فعل اي شئ دون تلك المرأة العجوز |
| Reçete olmadan hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل أي شيء بدون وصف طبي |
| - Oylama olmadan hiçbir şey yapamazsınız! | Open Subtitles | ! لا يمكنكِ فعل أي شيء بدون تصويت |
| Benim iznim olmadan hiçbir şey yiyip içmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تأكل أو تشرب أي شيء دون إذن مني |
| Benim bilgim olmadan hiçbir şey atılmasın. | Open Subtitles | لاتتخلصوا من أي شيء من دون أستشارتي. |
| O olmadan hiçbir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن افعل شيئاً بدون تواجدها. |
| İşte bu yüzden elimizde kanıt olmadan hiçbir şey söyleyemeyiz. | Open Subtitles | ولهذا لا نستطيع البوح بأي شئ بدون دليل |
| Ortada elle tutulur bir kanıt olmadan hiçbir şey yapamazlar. | Open Subtitles | لا يستطيعون فعل شئ دون دليل صلب |