Yaşamayacak olması çok yazık. Ama zaten kim yaşıyor ki? | Open Subtitles | سئ جدا أنها لن تعيش لكن مرة أخرى , من يعيش ؟ |
Yaşamayacak olması çok yazık. Ama zaten kim yaşıyor ki? | Open Subtitles | سئ جدا أنها لن تعيش لكن مرة أخرى , من يعيش ؟ |
Benimle sadece sana ulaşmak için çıkmış olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه كان يواعدني فحسب حتى يصل إليكِ |
Sömürge Virginia'sında yaşıyor olması çok yazık, Prue. | Open Subtitles | من المؤسف أنه يعيش في مقاطعة "فيرجينيا" برو |
Bizimki gibi zengin ve güçlü bir ülkenin atları besleyecek yulaf alamıyor olması çok yazık. | Open Subtitles | هذا صحيح ، من العار أن بلد بهذا الثراء و القوة مثل بلدنا لا يمكنه إنفاق بضعة دولارات لشراء الشوفان لبعض الجياد |
Gerçek planınızın gerçekten başarısız olması çok yazık. | Open Subtitles | من السيء أن خطتكم الحقيقة فشلت |
Bu küçük domuzcuğun hiçbir şey hissedemeyecek kadar ilaçlı olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أن هذا الخنزير مخدّر جداً ليشعر بأيّ شئ. |
Zehri aldığını açıklamamış olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لم يعترف بشراء السم |
Sevgili Mercato'nun müsabakalarında arenaya çıkmayacak olması çok yazık. | Open Subtitles | أجل من المؤسف أنه لن يشارك في مباريات (ميركاتو) |
Ölmüş olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه ميت |
Ölmüş olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه ميت |
İşçi bayramında çalışıyor olması çok yazık. | Open Subtitles | من العار أن تعمل في يوم عيد العمّال. |
Bunu kimsenin göremeyecek olması çok yazık. | Open Subtitles | من العار أن لا أحد سيرى ذلك |
Kalitenin kötü olması çok yazık. | Open Subtitles | من السيء أن جودة الصوت رديئة |
Genç Simon'ın omurgasız yaratığın teki olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أن الشاب (سايمون) ضعيف الشخصية |
Hafızanın bu kadar bulanık olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أن ذاكرتك ضعيفة |