Bu dairenin bu kadar küçük olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن الصاله ضيقه هكذا ذلك محبط للأمال |
Özellikle görücü usulü evlilik hakkındaki görüşlerinden sonra annenin seni evlendirecek olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | بعد كل التفاهات التي قلتها عن الزواج المرتب لا أصدق أن أمك ترتب زواجك أيضا |
Gerçek maun ranzalarınız olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن ذلك سرير بطابقين من خشب الماهوجني |
Evliliğimizin en güzel hatıralarının yalanlar üzerine kurulu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق ان احدي افضل لحظات زواجنا مبني علي الكذب |
Bunların benim için çok önemli olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق ان تلك الامور كانت مهمة جدا بالنسبة لي |
Onun Kennish'lerin evine girmenin yolunu bulmuş olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه إستطاع شق طريقه داخل بيت كينيش |
O şeytan görünümlü uzaylının kötü birisi olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن مخلوقا فضائيا يبدو شريرا تحول إلى سيء |
Gerçek maun ranzalarınız olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن ذلك سرير بطابقين من خشب الماهوجني |
Biz mezun olduktan sonra ana solistliğin siz iki sürtüğe verilecek olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أن فرقة بيلا ستصبحت تحت أشرافكما بعد أن نتخرج |
Eski arkadaşlarımın bu kadar sakat olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن أصدقائي القدامى أغبياء لتلك الدرجة. |
Tarihi kayanın tuz buz olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن تلك الصخرة التاريخية اختفت |
Tris'in adam gibi biriyle çıkıyor olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن تريس واعدت شخصا مثلك.. |
Ben, Max'in Han'ı o akvaryuma hala koymamış olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن (ماكس) لم تضع (هان) في الحوض بعد |
İkinci randevunuzun düğününüz olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أصدق أن موعدك الثاني كان زواجك |
O kadar zengin birinin sorunlu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق ان شخص لديه هذا الكم من المال لديه مشاكل |
Evet, yani bu gece olan en kötü şeyin bir cesedin yerini "değiştirememek" olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | نعم اعني لا اصدق ان أسوء احداث الليلة هو عدم التمكن من نقل جثة |
En son 20 yıl önce aradığım adamın hâlâ aynı numarayı kullanıyor olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق ان الرجل الذي كنت اتصل به منذ عشرين عاما لا يزال لديه ذات رقم البيجر |
İnanamıyorum, Aman'nin fazla vaktinin kalmamış olmasına inanamıyorum | Open Subtitles | لا أصدق أنه لم يبقى له كثير من الوقت |
Kimsenin sana diz çökmemiş olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق بأن لا أحد قد عرض عليكِ الزواج من قبل |
Juliet, sorunun uyuşturucu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | (جولييت)، لا أصدّق أنّ هذا حول المخدّرات. |