| Hayır, mutlu olmayı hak ediyorsun ve ben seni mutlu edemiyorum. | Open Subtitles | لا , أنتٍ تستحقين أن تكوني سعيدة وأنا لا أستطيع إسعادكٍ |
| Ne kadar olağanüstü olduğunu anlayan biriyle olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | تستحقين أن تكوني مع شخص يدرك مدى روعتك |
| Şu anda öyle düşünmediğini biliyorum ama sen mutlu olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | و أنا أعرف بأنك لا تظن هذا أنت تستحق أن تكون سعيد |
| Bu sabah benden istediğini düşündüm de müdür olmayı hak ediyorsun. Tebrikler. | Open Subtitles | لقد فكرت بما طَلبته مني هذا الصباح وأنت تستحق أن تكون مديراً، تهانينا |
| Daha uzun olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | انت تستحق ان تكون أطوّل |
| Mutlu olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | . يجدر بك ان تكونى سعيدة ... |
| Bu müdürlükte benim şef olmayı hak ettiğim kadar sen de baş dedektif olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن تكون رئيسة محققي هذا القسم بقدر ما أستحق أنّ أكون رئيسه. |
| Hayır, Li. kesinlikle seni seven biriyle birlikte olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | لا , أنت تستحقين أن تكونى مع شخص ما يُحبك كليا وكاملا |
| Seni mutlu eden birisiyle olmayı hak ediyorsun, | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن تكوني مع شخصيسعدكِ, |
| Hoş biriyle beraber olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن تكوني مع شخص لطيف حقا. |
| Bizden biri olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تكوني واحدة منا |
| Sen de mutlu olmayı hak ediyorsun değil mi? | Open Subtitles | تستحقين أن تكوني سعيدة ، أليس كذلك ؟ |
| Sen de Gus gibi bir adamla birlikte olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | وأنتِ تستحقين أن تكوني مع رجل مثل "غاس". |
| Mutlu olmayı hak ediyorsun. Mutluydum. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن تكوني سعيدة |
| Gerçekten Mükemmel Dedektif Topluluğunda olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | هل حقا تستحق أن تكون في أعظم جمعية المخبر. |
| Hayır, düşünmüyordum. Mutlu olmayı hak ediyorsun demek istedim. | Open Subtitles | كلا , قصدت بأنك تستحق أن تكون سعيداً |
| Hayır, düşünmüyordum. Mutlu olmayı hak ediyorsun demek istedim. | Open Subtitles | كلا , قصدت بأنك تستحق أن تكون سعيداً |
| Eğer mutlu, stefan olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | فأنت تستحق أن تكون سعيدة، ستيفان. |
| Ve mutlu olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | و انت تستحق ان تكون سعيدا |
| Mutlu olmayı hak ediyorsun, Albert. | Open Subtitles | انت تستحق ان تكون سعيدا,البرت |
| Mutlu olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | . يجدر بك ان تكونى سعيدة ... |
| Dünyadaki bütün kadınlara sahip olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق أن تحظى بكل النساء على الأرض |
| Özgür olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | تستحقين أن تكونى حرة |