"olmayanlara" - Traduction Turc en Arabe

    • لغير
        
    • الذين لا
        
    • على غير
        
    Aile üyesi olmayanlara izin verdikleri ilk gün. Open Subtitles إنه أول يوم يسمحون فيه بالزيارة لغير أفراد العائلة
    Yarın haberlere çıkıp hükmü jüri olmayanlara açıklayacak mıyım? Open Subtitles وسأكون في الأخبار غدا لأوضح التفاصيل لغير المحلفين العلمانيين ؟
    Peki itaat etmeye emin olmayanlara ne söyleyeceksin? Open Subtitles وماذا ستقول لغير الواثقين بهوية من عليهم طاعته؟
    Dün gece yemekte bir beyefendinin yanında oturdum ve bana öfkeyle neden şehrimizin bu kendilerine yardımı olmayanlara yardım etmesi gerektiğini sordu. Open Subtitles الليلة الماضية، جلست بجانب رجل وسيم في العشاء و سألني في غضب لماذا يجب على مدينتنا أن تساعد الذين لا يساعدون أنفسهم.
    Ya da sizin kadar popüler olmayanlara daha nazik olmayı seçebilirsiniz. Open Subtitles أن تكونوا ألطف إلى أولئك الذين لا يتمتعون بالشهرة كم انتم
    Bunun anlamı Yargı Zincirimi örümcek olmayanlara karşı da kullanabilirim. Open Subtitles مما يعني أن بوسعي استخدام سلسلة العهد على غير العناكب.
    Bu Hristiyan olmayanlara saldırmak için ve herkese saldırmak için. Open Subtitles لا أعلم ما هو "رجل ثلجي حي" هذا مهين لغير المسيحيين.
    -Özellikle Hristiyan olmayanlara. Open Subtitles - الأهمية الكبرى لغير المسيحيين.
    Onlar gerçekten kendi üstünlüklerine inanıyorlar, ve öyle olmayanlara saygıları yok. TED فهم يؤمنون حقاً بعلوهم وهم لا يحترمون الآخرين الذين لا ينتمون الى سلالتهم
    Size, dürüst olmayanlara, gerçeği söylemeyenlere ne yaptığımızı göstermek istedim. Open Subtitles أردت أن أريك ماذا نعمل مع الناس الذين هم غير شريفاء الذين لا يقولون الحقيقة
    Ama konuşması mümkün olmayanlara karşı hazır olduğunuzdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles لكن أنا فقط أرغب بالتأكّد أنّكم مستعدين للخاطفين الذين لا يكون بالوسع القضاء عليهم. حسناً؟
    Ben orada bir çatısı olmayanlara sığınak sunuyorum. Open Subtitles أنا أدير ملجأ هناك لأولئك الذين لا يملكون سقفاً يئويهم
    Sonrasında, genelde krizde hiç bir suçu olmayanlara kemer sıkma politikalarını ve kesintileri dayatarak vatandaşlarıma olduğu kadar bana da acı gelen, hayatımın en zor kararlarını vermek zorunluluğuyla karşı karşıya kaldım. TED تبع ذلك كان أصعب قرار في حياتي قرار مؤلم لي و لأبناء بلادي الا و هو فرض التخفيضات و التقشف الذي غالباً ما يفرض على غير الملامين على حدوث الأزمة
    Orijinal şemada zengin beyaz erkekler üstte, fakat erkek olmayanlara dikkat edersek, onların burada olduğunu görürüz ve şimdi zengin, beyaz, erkek olmayanlar en üstte. TED في مخططنا الأصلي، كان الرجال الأغنياء البيض في القمة، لكن إن حصرنا اهتمامنا على غير الرجال، سنرى أنّهم هنا، والآن أصبح الغير رجال البيض الأثرياء في القمة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus