İnsanların hayatını etkilemek istiyorum, olumlu bir şekilde. Ve bunu yapabileceğime inanıyorum. | Open Subtitles | اريد ان اؤثر على حياة الأشخاص بطريقة ايجابية انا اعلم انه يمكننى فعل ذلك |
İnsanların hayatını etkilemek istiyorum, olumlu bir şekilde. Ve bunu yapabileceğime inanıyorum. | Open Subtitles | اريد ان اؤثر على حياة الأشخاص بطريقة ايجابية انا اعلم انه يمكننى فعل ذلك |
Hollywood'da bizi olumlu bir şekilde yansıtan birçok film ve televizyon programı üretilecek. | TED | المزيد من البرامج السينمائية والتلفزيونية التي تخرج من هوليوود تقدمنا في صورة إيجابيّة. |
dedi. (Alkışlar) (Gülüşmeler) Sizlere şununla veda edeceğim: Gösterimde klişeleri yıkmaya çalışıyorum, Orta Doğuluları ve Müslümanları olumlu bir şekilde temsil etmeye çalışıyorum ve umarım ki gelecek yıllarda | TED | (تصفيق) (ضحك) سأتركم يا رفاق مع هذا : أحاول ، بعرضي ، كسر القوالب النمطية ، تقديم الشرق أوسطيّين في صورة إيجابيّة -- المسلمين في صورة إيجابيّة -- وآمل أن في السنوات المقبلة ، |