Ben öyle düşünmüyorum. Eğer var olan kriz halinin bir kaç ay daha sürmesine izin verilse önümüzdeki seçimlerde partimizin olumlu bir sonuç alacağına kesin gözüyle bakılabilirdi. | Open Subtitles | هذه الأزمة يجب ان تطول لشهور، ضمان لحزبنا نتيجة إيجابية في الأنتخابات القادمة |
Mülkün tapusunu aldığın zamana bakarak olumlu bir sonuç için makul bir beklentimiz var. | Open Subtitles | بناءً على تاريخ سند الملكية سنحصل على نتيجة إيجابية |
Bir kadını kaçırdı ve para istiyor. olumlu bir sonuç almak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | قام بإختطاف إمرأة، يُطالب بأموال سنستمر قدُماً إلى نتيجة إيجابية |
olumlu bir sonuç bekliyordu ve ödül olarak şimdiki ve sonraki görev için bir hediye gönderdi. | Open Subtitles | لقد توقع نتيجة إيجابية وأرسل هدية كمكافأة لهذه المهمة والمهمة التالية |
Artık 15 yıldan az bir teklif olumlu bir sonuç olur. | Open Subtitles | الآن السجن بأقل من 15 سنة ستكون نتيجة إيجابية |
Ama galaksi için olumlu bir sonuç. | Open Subtitles | ولكن نتيجة إيجابية لبقية المجرة |