Herhangi bir pay almazsak, on yıl içerisinde her şeyi kaybedebiliriz. | Open Subtitles | اذا لم نشارك فيها فسنجازف بكل ما لدينا ليس الأن و لكن ربما فى غضون عشر سنوات |
Herhangi bir pay almazsak, on yıl içerisinde her şeyi kaybedebiliriz. | Open Subtitles | اذا لم نشارك فيها فسنجازف بكل ما لدينا ليس الآن و لكن ربما في غضون عشر سنوات |
Yakın zamanda, geride bıraktığımız on yıl içerisinde bölge toplumlarının tereddütlü de olsa bir araya gelmeye başladıklarına şahit oluyoruz. | TED | ومنذ عهد قريب، وفى العقد الماضى، بدأنا نرى هذه المجتمعات قد بدأت، بتردد، فى أن تقترب من بعضها البعض. |
Her ne kadar Paul Ehrlich’in nüfus bombası teorisinden paçayı sıyırdıysak ve bu on yıl içerisinde nüfusun yirmi milyara dayandığını görmeyeceksek de, sanki nüfusumuz yirmi milyarmışçasına yemeye devam ediyoruz. | TED | حتى لو هربنا قنبلة بول اهرليك ولن نرى 20 بليون شخص من هذا العقد فسوف ناكل كما لو اننا 20 بليون |
Bin yıldan beri var olan buzullar ve deniz buzları, artık birkaç on yıl içerisinde yok oluyor. | TED | الأنهار الجليدية والجليد البحري التي كانت معنا منذ الآلاف السنين تختفي الآن في غضون عقود. |
Radovan Karadzic, kaçak olduğu son on yıl içerisinde iki kitap ve bir tiyatro oyunu yayınladı. | Open Subtitles | و خلال العشر سنوات التى مضت على ملاحقة رادوفان كراديتش |
Son on yıl içerisinde, kompleks algoritmalar büyük aşamalar katetti. | TED | مؤخراً، في العقد الماضي، الخوارزميات المعقدة صنعت خطوات عظيمة. |
Elbette biz de, son on yıl içerisinde,... ...küresel ticaretin boyunduruğunda... ...oldukça çok süper marketler zinciri ile ...dünya'yı yoğun bir şekilde sardık. | TED | بالطبع نحن أيضا ، وبخاصة في العقد الأخير ، ملأنا العالم بسلسلة كثيفة من محلات السوبر ماركت، في سلسلة تجارة عالمية. |
Ben son on yıl içerisinde annemi babamı ve kardeşimi gömmek için pek hazır değilim... | Open Subtitles | وأنا لست راضياً بأن أدفن والداي وأخي في نفس المكان في هذا العقد |
Önümüzdeki on yıl içerisinde 500 kat artış olacak. | Open Subtitles | و في العقد المقبل سوف تزيد بمعدل 500 |
Bu olağanüstü gariplikler karşısında hayrete düşüyoruz, inanılmaz olan şey ise on yıl içerisinde, BMT belki de bu gezegenlerin atmosferinin spektrumlarını alıp yaşama elverişli olup olmadıklarına karar verebilir. | TED | لذا نتعجب من كل تلك الأشياء الغريبة، والشيئ المدهش أنه خلال العقد القادم، وال(GMT) قادر على أخذ أطياف الغلاف الجوي لهذه الكواكب، ومعرفة ما إذا كان هناك إمكانية حديث. |
En son yapılan anketlere göre yapay zekâ araştırmacılarının çoğunluğu Demis'in iyimserliğini paylaşıyor, beklenti o ki, GYZ birkaç on yıl içerisinde ortaya çıkacak yani birçoğumuz hâlen hayattayken, bu da akıllara şu soruyu getiriyor -- peki ya sonra? | TED | وإضافة إلى ذلك أظهرت دراسات أن أغلب باحثي الذكاء الاصطناعي في الحقيقة يشاركون "ديميس" تفاؤله. متوقعين أننا سنحصل على الـ(إيه جي آي) في غضون عقود. أي خلال حياة العديد منا. وهنا يطرح السؤال: ثم ماذا؟ |
Bu ailenin başı doğduktan sonraki on yıl içerisinde bile yalnızca Madagaskar'da bir milyar hektar yağmur ormanı yok oldu. | Open Subtitles | ففى العشر سنوات اللأحقة لولادة أكبر افراد هذه العائلة مليون هكتار من الغابات المطيرة تم تدميرها فى مدغشقر وحدها |
Doğru duyduğumuzdan emin olmak için, on yıl içerisinde dünyaya ana ekinler için farklı tohum çeşitleri sunabileceksin, doğru mu? Mesela buğday belki mısır, belki pirinç. Çiftçilere istedikleri kadar verim sunabilecekler, karbonu şu ankinden üç dört kat daha fazla ayrıştırabilecekler. | TED | فقط من باب اليقين: أنت تعتقدين أنه خلال العشر سنوات المقبلة قد تصبحين قادرة على توفير تشكيلة بذور متنوعة من أجل المحاصيل، مثل...ماذا؟...القمح والذرة وربما الأرز، التي يمكنها توفير الغلة نفسها وعزل كمية أكبر بثلاثة أو أربعة أضعاف من الكربون من الكمية الحالية؟ |