Oysa, on yıldan fazla bir süredir aşı adaylarımız vardı | TED | وفي الواقع, نحن نملك تطعيماً مرشحاً ومتاحاً منذ أكثر من عقد. |
Bu arada, bir öfke araştırmacısı olmanın avantajlarından birini söyleme zamanı: Meslektaşlarımı gerçekten sinirlendiren her şeyin kapsamlı bir listesini oluşturmak için on yıldan fazla zaman harcadım. | TED | بالمناسبة، الآن وقت مناسب لمعرفة إحدى تلك المميزات لتكون متخصص في الغضب وهو أنني قضيت أكثر من عقد في كتابة قائمة شاملة بكل الأشياء التي تزعج زملائي. |
on yıldan fazla bir süredir ekonomik anlamda Afrika ülkeleri çoüunluğu Asya kaynaklı yatırımlarla büyüyor. | TED | اقتصاديًا، تنمو الدول الأفريقيية منذ أكثر من عقد الآن، مدفوعة إلى حدٍ كبير من قبل الاستثمارات الآسيوية. |
Bu problemlere çözüm bulunamadığı için zenotransplantasyon alanı on yıldan fazla beklemede kaldı. | TED | بدون طريقة فعالة لمعالجة هذه المشاكل، فمجال نقل الأعضاء بين الأنواع المختلفة قد تم تعليقه لأكثر من عقد من الزمن. |
Provaları sonucunda ortaya çıkarttıkları eser on yıldan fazla süren sıkı bir çalışmanın ürünüdür. | Open Subtitles | انتهى التمرين أداؤهما مُحصّلة أكثر من عشر سنوات من العمل الشاق |
Geçenlerde, sosyal medyanın protestoları nasıl güçlendirdiğini sıkça duyduk ve bu doğru, fakat on yıldan fazla bir süre çoklu sosyal eylemleri çalıştıktan ve katıldıktan sonra anladım ki teknoloji sosyal eylemleri güçlendirdiği gibi onları çelişkili bir biçimde zayıflatabiliyor da. | TED | لقد سمعنا الكثير مؤخرًا عن كيف تقوى مواقع التواصل الاجتماعية الاحتجاج، وهذا حقيقي، ولكن بعد أكثر من عقد من الدراسة والمشاركة في حركات اجتماعية عديدة، أدركت أن الطريقة التي تُمكن بها التكنولوجيا الحركات الاجتماعية من الممكن بطريقة متضادة أن تضعفهم. |
on yıldan fazla bir süredir mağlup oluyorum. | Open Subtitles | مضى أكثر من عقد وأنا أحظى بالهزائم |
Bir gazeteci olarak on yıldan fazla deneyimden sonra işimdeki ana aktörleri bildiğimi sanıyordum ama MÖHK'nı hiç duymamıştım. | Open Subtitles | بعد أكثر من عقد كمراسل حربي، ظننتني على علم بأغلب اللاعبين المشاركين، لكن لم يسبق لي أن سمعت بالـ"جي ساك". |
HIBM'nin şiddetini özümsemem on yıldan fazla sürdü, en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı. | TED | استغرق الأمر أكثر من عقد لأستوعب مدى سوء (HIBM)، حتى أبسط المهام والوظائف أصبحت أصعب بكثير. |
on yıldan fazla bir süredir bu sıkıntılarla ilgiliyim. | TED | لقد كنت مهتمة بهذه القضية لأكثر من عقد من الزمان. |
on yıldan fazla bir süredir Mali İşleri Düzenleme Komisyonunda görev yapıyor. | Open Subtitles | سترين أنه عمل في اللجنة التنظيمية المالية لهذه البلاد لأكثر من عقد من الزمان |
Ve APT28'in kurban networklerini tehlikeye sokan yöntemleri özenli ve iyi planlanmış bir kaynak çalışması olarak gösterildi ki bu Moskova zaman diliminde yaklaşık olarak saat sabah 9'dan akşam 6'ya kadar, on yıldan fazla bir süre boyunca icra edildi. | TED | والأدوات التي تستخدمها APT28 لمساومة شبكات ضحاياهم تُظهر جهدًا مدبرًا وذو موارد جيدة استمر ذلك لأكثر من عقد من الزمان حتى الآن في المنطقة الزمنية لموسكو من الساعة 9 صباحاً إلى الساعة 6 مساءً. |
"Usta ile Margarita" üzerinde on yıldan fazla zaman çalıştı. | TED | لقد عمل على "المعلم ومارغريتا" أكثر من عشر سنوات |
Babamız olarak on yıldan fazla bir süreyi kaçırdı. | Open Subtitles | وغاب عن أكثر من عشر سنوات كما أبينا. |
on yıldan fazla oldu. | Open Subtitles | منذ أكثر من عشر سنوات |