Sadece neredeyse onu öldürdü var çünkü Ona güvenmek anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأننا كنا سنتسبب بقتله لا يعني هذا أنه يجب ان نثق به |
- Ona güvenmek zorundayız. - Ne için ona güvenmeliyiz? | Open Subtitles | يجب أن نثق به نثق به لفعل ماذا؟ |
Saat üçe kadar burada olur. Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | -سيصل إلى هنا الساعة الثالثة، يجب أن نثق به |
Aldatıldıktan sonra bile hâlâ Ona güvenmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل مازلتي تريدين الوثوق به حتى بعد أن خدعك بهذه الطريقة ؟ |
Zincire vurulmuş olsa bile, Ona güvenmek mümkün değil. | Open Subtitles | حتى عندما يكون مسجنونا , فلا يمكن الوثوق به |
Yapmak istediğini söylediğinde Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نثق بها عندما تقول أنها تريد ذلك. |
Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نثق بها |
Ona güvenmek zorundayım. | Open Subtitles | عليك أن تثق به |
Bunun zor olduğu biliyorum Dan ama Ona güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | .. أنا أعلم أن الأمر صعب دان .. ولكن يجب عليك أن تثق بها |
Tek yapabileceğimiz Ona güvenmek. | Open Subtitles | يجب علينا أن نثق به |
Ona güvenmek için tam 22 sebebim var. | Open Subtitles | لدينا 22 سبب يجعلنا نثق به |
Kardeşin o senin. Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | انه اخاك يجب ان نثق به |
Ona güvenmek zorundayız, Shelby. | Open Subtitles | (علينا ان نثق به الآن يا (شيلبي |
Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نثق به |
- Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | -يجب علينا أن نثق به . |
Başka seçeneğimiz yok. Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | ليس بيدنا حيلة علينا الوثوق به |
Ona güvenmek yerine e-mailini okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت إيميله بدلا عن الوثوق به فقط |
Ona güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | لذا يجب عليكِ الوثوق به... لفعل ما يقول. |
Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نثق بها |
Ona güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | سيتعيّن عليكَ أن تثق بها |