| Bu, Ona karşı olan diğer delilin gücüyle istatiksel delilin karşılıklı tartılmasıyla ilgili. | TED | إنها مرتبطة بتقييم قوة بقية الأدلة الأخرى ضدها والدليل الإحصائي. |
| Ona karşı olan cadı avının başını senin çektiğini düşünürsek, bu seni güç bir duruma sokacaktır. | Open Subtitles | هذا يضعك فى موقف صعب بإعتبار أنك مَن قاد الحرب ضدها |
| Ne yazık ki, Ohio'nun kayıp ilânı çıkarmasıyla Ona karşı olan kozumuz da bitti gitti. | Open Subtitles | ولسوء الحظ , عندما سقطت مُذكرة أوهايو . نفوذنا ضدها ذهب مع ذلك |
| Ama sırrını açıkladı ve Ona karşı olan hislerim değişmedi. | Open Subtitles | أخبرني بسره، وذلك لم يغير الطريقة التي أشعر بها تجاهه |
| Ona karşı olan duygularımı öğrenirse, yok olmalarına izin vermez. | Open Subtitles | ,لو عرف حقيقة مشاعري تجاهه .لن يدع هذه المشاعر لتذهب |
| Hiçbirimiz, bun duyguyu tarif edecek söz bulamaz, yani, Ona karşı olan duygularımızın gerçek derinliğini ifade edecek. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أي أحدٍ منا سيجد الكلمات التي تَصف شعورنا العميق الحقيقي تجاهه |
| Ona karşı olan dava birçok açıdan ikna edici. | Open Subtitles | الملف ضدها مقنع على عدة نقاط |
| Ona karşı olan çok fazla muhalif var. | Open Subtitles | الكثيرين ضدها. |
| Bu berbat bir şey. Adil olmak lazım, benim Ona karşı olan duygularımı bilmiyordu ki. Ve bilmesin de... | Open Subtitles | لا يجب ان تعرف كيف احس تجاهه و لا حتى هو فهو في النهاية رئيسي |
| Ona karşı olan hislerini biliyor ve sana ümit vermemeli. | Open Subtitles | هو يعرف كيف تشعرين تجاهه و لا ينبغى أن يضللك هكذا |
| Scott'ın Lilly'e karşı olan hareketleri, Lilly'in Ona karşı olan hislerine uymuyor. | Open Subtitles | افعال سكوت لي ليلي غير متطابقه مع عواطف ليلي تجاهه |
| Ve Ona karşı olan bu sinirimi hapsetmek beni hala çok yoruyor. | Open Subtitles | والغضب المكبوت بداخلي تجاهه... لا يزال يغمرني... |
| Ama artık Ona karşı olan duygularının gerçek olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن الآن، أعتقد أن مشاعرها تجاهه حقيقية |