Hampshire'de hükümet adına çalışıyor. Ona telefon etmeliyim. | Open Subtitles | لقد رحل الي هامشر بتفويض من الحكومة لابد ان اتصل به |
Baş hakim Ona telefon etti. Ondan sonra da ilan geldi. | Open Subtitles | رئيس قُضاة الكنيسة اتصل به تليفونياً وبعدها صدر الاعلان. |
Söylediklerimi unut. Ona telefon et. Ona telefon et. | Open Subtitles | فقط تجاهل ما قلتُه اتصل به ، اتصل به |
Öyleyse Ona telefon etmemiz gerekiyor. O kısım biraz sorunlu. | Open Subtitles | حسنا, من الممكن أن نتصل به ونسأله ستكون هذه مشكلة |
Sonra gazeteleri kontrol edeceğiz ve hâlâ bir şey yoksa, Ona telefon açıp şunu diyeceğiz, "Harry, Bruges gezisi için teşekkürler, | Open Subtitles | ثم ننظر في الجرائد مرة أخرى ولو لم نجد فيها شيئا نتصل به ونقول "هاري ، شكرا على الرحلة إلى بروجز" |
Ona telefon edeceğiz ve bir buluşma ayarlayacağız... | Open Subtitles | ..سوف نتصل به و نرتب ميعادا للقاء |
Sonra kağıtlarımıza göz atar, hala bir numara yoksa Ona telefon açıp, "Harry, Bruges tatili için sana minnettarız tüm tarihi binalar falan muhteşem ama artık Londra'ya dönme vaktimiz geldi. | Open Subtitles | ثم ننظر في الجرائد مرة أخرى ولو لم نجد فيها شيئا نتصل به ونقول "هاري ، شكرا على الرحلة إلى بروجز" "لقد كانت رحلة لطيفة مع كل هذه المباني القديمة" |