Hayır, sevdiğin kadına gerçekleri söylemek yada ona yalan söylemek. | Open Subtitles | لا، بين قول الحقيقة للمرأة التي تحب أو الكذب عليها |
Ben Priya çok seviyorum! Ve artık ona yalan söylemek istemiyorum | Open Subtitles | انا احبّ بريا كثيراً والآن انا لا استطيع الكذب عليها أكثر |
Şimdi ise onları geri kazandım, ve tek yaptığım ona yalan söylemek. | Open Subtitles | الآن و قد استعدتهم كل ما أفعله هو الكذب عليها |
Hayır, ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا لا أريد أن أكذب أنا لا أريد أن أكذب عليها |
Ona bunların hepsinin geçeceğini söylemek isterdim, fakat ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | رغبت كثيرا ان اخبرها بأن كل ذلك سيزول لكني لم اريد أن أكذب عليها. |
ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكذب عليه. |
Ayrıca, ona yalan söylemek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | إلي جانب أنني لا أحب الكذب عليه. |
Bu konuda kendini tutma hocam, ona yalan söylemek zorundaydın. | Open Subtitles | لا تقلق كثيراً بهذا الشأن يا صديقي اضطررت الى الكذب عليها |
Kim, ona yalan söylemek yerine onla ilgilenmeliydi? | Open Subtitles | الذين عليهم الاعتناء بها الآن بدلاً من الكذب عليها |
Ben ve Marcy gibi... eğer ona yalan söylemek zorunda olursam... | Open Subtitles | مثلي انا و مارسي اذا تحتم علي الكذب عليها |
- Ve ona yalan söylemek çok zor. - Evet. | Open Subtitles | ـ وأجد الكذب عليها عسير جدًا ـ أجل |
ona yalan söylemek doğru değil gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا لا أحبذ حقا الكذب عليها |
ona yalan söylemek doğru değil gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا لا أحبذ حقا الكذب عليها |
Benim tüm yaptığım ona yalan söylemek. | Open Subtitles | وكلّ ما أفعله هو الكذب عليها |
ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط... أنا لا أريد الكذب عليها. |
ona yalan söylemek berbat hissettiriyor. | Open Subtitles | أشعر بسوء بسبب الكذب عليها. |
Nerede olduğum hakkında ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكذب عليها حول مكان وجودي |
ona yalan söylemek biraz garip hissettiriyor da. | Open Subtitles | يشعرني هذا بشعور غريب، أن أكذب عليها |
ona yalan söylemek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | ولا أحب أن أكذب عليها |
- ona yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أريد أن أكذب عليه |
ona yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | وأنا كنت مجبورة على الكذب عليه |
Tek yaptığın ona yalan söylemek. | Open Subtitles | كل ما فعلته سابقاً هو الكذب عليه |