Ona yaptığı şeyi biliyorum. | Open Subtitles | وقل للرئيس أني أعرف أنا أعرف ما فعله بها |
Ona yaptığı çok berbattı ve bu topraklardaki hiçbir jüri, seni bunun için hapse atmaz. | Open Subtitles | ما فعله بها كان بشعاً ولا يوجد مَن يستطيع إدانتك |
O insanların Ona yaptığı şey yanlıştı. | Open Subtitles | وما فعله بها هؤلاء الناس كان خاطئًا |
Bu noktada Foont suçluluk hisseder ve kafası yokken Ona yaptığı şeylerden dolayı şeytan kızdan özür dilemeye başlar. | Open Subtitles | هنا، (فونت) يشعر بالذنب، ثم يبدأ بالإعتذار للفتاة الشريرة... عن ما فعله بها عندما كانت بلا رأس. |