| Leonard, annenin hayat tercihlerini onayladığını duymak daha iyi hissettirir miydi? | Open Subtitles | لينورد),هل سيشعرك) بتحسُن أن تسمع بأن والدتك توافق على أختيارات حياتك |
| Bunu onayladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها توافق على هذا |
| Criss'i onayladığını söyle Jack. | Open Subtitles | أخبرني أنك توافق (على (كريس |
| Ve onun da almasının tek sebebi prodüksiyonun onayladığını söylememdir. | Open Subtitles | ولم يأخذها إلا لأني أخبرته أن قسم الإخراج وافق عليها |
| Babana Nandini'den bahsettin o da Nandini'yi ilk gördüğünde beğendi ve onayladığını söyledi. | Open Subtitles | والدك جاء يطلب يد ناندني عندما قابلها أول مرة , كان مسرورآ جدآ وقال أنه وافق عليها |
| Evet, onları onayladığını sanmıştım. | Open Subtitles | أجل، ظننت أنك وافقت عليها |
| Senin onayladığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أنّك وافقت عليها. |
| Criss'i onayladığını söyle. | Open Subtitles | (أخبرني أنك توافق على (كريس |