"onları öldürmek" - Traduction Turc en Arabe

• قتلهم
• لقتلهم
• أقتلهم
• لقَتْلهم
• أن تقتلهم

O insanların Mecdelli Meryem'e yaptıklarını görünce Onları öldürmek istedim.
عندما كان الناس يعذبون ماجدولين اردت قتلهم

Onları öldürmek artık ödül kazandırmıyordu, ama olası bir 100,000$ cezası vardı.
لم يعد يجلب قتلهم سخاءً، لكن احتمالية غرامة 100.000 دولار.

Siz Amerika'yı ve vatandaşlarını korumak için eğitilirsiniz, Onları öldürmek için değil.
وأنت مدرّب على حماية المواطنين الأميركيّين لا قتلهم

İçeri Onları öldürmek için giriyor ve bunu sevişmeden önce yapıyor.
انها تدخل مع نية قتلهم و هي تقوم بذلك قبل ان تنام معهم

O filmde Onları öldürmek için beyinlerini yok ediyorlardı, değil mi?
في الفيلم , قاموا بنسف الدماغ لقتلهم , صحيح؟

Onlardan kurtulmak istiyorsan tek yapman gereken Onları öldürmek.
ولوأردتىالتخلصمنهم، كل ما عليكِ فعله هو قتلهم.

Ceset ikinci kez gözden geçirildiğinde, laboratuarda Onları öldürmek için kullandığın anestezi izi bulunacaktır.
فحص ثان للجثة سيكشف اثر المخدر المستخدم في قتلهم الي معملك

Aşağı in ve Onları öldürmek isteyen istilacılara karşı halkına liderlik et.
أنزل وقد شعبك ضد الغزاة الذين يريدون قتلهم

Onları öldürmek pek eğlenceli olmasa da yapılması şart sanırım.
قتلهم ليس ممتعًا، لكنّهم يبدون أنّهم يحتاجون لذلك.

Onları öldürmek için kendime has yöntemlerim var.
لديّ طريقتي الخاصّة التي أهوى قتلهم بها.

Aslında sakıncası yoksa Onları öldürmek için kendime has bir yöntemim var.
بالواقع، ما لم تمانع، فلديّ طريقتي الخاصّة التي أحبّ قتلهم بها.

Ve bizi yok edecek güçleri. Onları öldürmek tek seçenektir.
والقدرة على تدميرنا قتلهم هو الحل الوحيد

Beth ve Herb kendi halinde insanlardı. - Kim Onları öldürmek isteyebilir ki?
.أعتقد أنني ما زلت غاضبًة .كما لو أرغب في قتلهم

Benimle gel. Sen de Onları öldürmek istiyorsun. Bunu yapabiliriz.
تعالي معي، تودين قتلهم أيضًا، يمكننا فعلها معًا.

Onları öldürmek gereksiz dikkat çeker.
قتلهم سوف يجذب إلينا إنتباه لسنا بحاجة إليه

Materyal sıkıntısı çekmiyordu: İç savaşı takip eden on yılda güneyli beyazlar, siyahilere karşı suç işleyerek güçlerini göstermeye kalktılar. Suçlar arasında siyahilerin oylarını yok etmek, iş yerlerini yakıp yıkmak ve hatta Onları öldürmek vardı.
لم تعانِ من نقص في المواضيع؛ في العقود التي أعقبت الحرب الأهلية، حاول جنوبيون بِيض إعادة فرض هيمنتهم من خلال ارتكابهم جرائم بحق السود بما في ذلك منعهم من الإدلاء بأصواتهم، وتخريب مشاريعهم التجارية وحتى قتلهم.

En iyisi Onları öldürmek.
أفضل قتلهم خير من أن أفقد المرح

Onları öldürmek onları durdurmanın tek yolu. - Belki de onlara yardım edebiliriz.
وأن قتلهم هو السبيل الوحيد لوقفهم

Romanlarımda insanlar ölür. Onları öldürmek için yeni ve ilginç yollar bulmalıyım.
إن الناس يموتون في رواياتي علي أن أفكر بطرق جديدة لقتلهم

Bazen onlarla karşılaşmak istiyorum. Sadece Onları öldürmek için.
أحيانا أريد أنا أقابلهم لكي أقتلهم تقريبا فقط أقتلهم

Onları öldürmek için adam tuttunuz...
هؤلاء الرجالِ إستأجرتَ لقَتْلهم —

Onları öldürmek istiyor.
. إنها تريد أن تقتلهم