Onları durdurmak için bundan çok daha fazlası gerekecek ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون أن نعمل أكثر من ذالك لإيقافهم ، وأنتِ تعرفين ذالك |
Asanın son parçasını almadan evvel Onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
Onları durdurmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | وسوف نفعل كل ما بوسعنا لنوقفهم |
Her birimiz 100 yabani öldürsek bile Onları durdurmak için yapabilecek hiçbir şeyimiz olmayacak. | Open Subtitles | حتى لو تمكن كل فرد منا بقتل 100 منهم، مازال لا يوجد شيء نستطيع فعله لردعهم. |
O zaman , İblis Büyülüler olurlar, ve Onları durdurmak için çok geç kalmış oluruz. | Open Subtitles | حينها، سيصبحون، الأشرار المسحورين ويفوت الأوان على إيقافهم |
Bu karşı konulmaz, tuhaf kokunun kaynağını bulmak için böceğin üstüne başına tırmanıyorlar böcek Onları durdurmak için kılını bile kıpırdatmıyor. | Open Subtitles | يتسلقون جميع نواحي البقة، محاولين العثور على مصدر هذه الرّائحة الهاجسة الغريبة، ولا تفعل البقّة شيئاً لايقافهم. |
Ve hop, skip bul ve Onları durdurmak için bir atlama. | Open Subtitles | البحث عن ذلك وأنت هوب، القفز والوثب لمنعهم. |
Asanın son parçasını almadan evvel Onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
Ben de sonunda bir karara vardım ve Onları durdurmak için aynı sesleri işitmelerini sağlayacaktım. | Open Subtitles | أخيراً قررت أن الطريقة الوحيدة لإيقافهم هو جعلهم يسمعون ما كنت أسمعه |
Bu Onları durdurmak için tek yol olduğunu çünkü mezarlara gömülmüştür Antik tanrılar. | Open Subtitles | الآلهة القديمة الذين كانوا مدفونين لأنها كانت الطريقة الوحيدة لإيقافهم |
Biliyorum. Ve gözden ırak kalmaya çalışıyorum ama Onları durdurmak için sadece birkaç günüm kaldı. | Open Subtitles | أنا أعرف و قد كنت أحاول أن أبقى بعيداً عن الأنظار و لكن لم يتبقى لي إلا بضعة أيام لإيقافهم |
Nehir derinleşti. Kötü olanların Onları durdurmak için son denemesiydi bu. | Open Subtitles | أصبح النهر عميقاً والمياه هائجة وكانت هذه آخر محاولة من الشرير لإيقافهم |
Onları durdurmak için kendi öldürmekle tehdit etti ve sonra onu görmezden geldiler. | Open Subtitles | وهدد بقتل نفسه لإيقافهم ولكنهم لم يعيروه أي انتباه |
Ne büyük bir utanç, sanırım Onları durdurmak için çok geç geldik... | Open Subtitles | .... ياله من عار وصلنا متأخرين لنوقفهم |
Birbirimize yardım etmeliyiz. Onları durdurmak için. | Open Subtitles | ونحتاج لمساعدة بعضنا لنوقفهم |
Burada mesele hayatta kalmak. Maskeli adamlar şehrimizi paramparça ediyor. Ve Onları durdurmak için maskeli bir adama ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لدينا مقنعون يمزّقون مدينتنا إربًا، لذا سنحتاج مقنعًا لردعهم. |
Ama başka bir şey oldu çünkü Onları durdurmak için hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | لكن حدث شيء آخر لكوننا لم نحرّك ساكنًا لردعهم. |
May ve ben Onları durdurmak için Hunter ve Morse'a yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | (ماي) وأنا سنساعد (هانتر) و (مورس) على إيقافهم. |
İnsanlar Onları durdurmak için bir şeyler yapmamızı talep ediyorlar. | Open Subtitles | والشعب يطلب ان نفعل شئ لايقافهم |
Onları durdurmak için altı saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ست ساعات لمنعهم. |