"onları kurtarmaya" - Traduction Turc en Arabe

    • لإنقاذهم
        
    • اخراجهما منها
        
    • لانقاذهم
        
    • لإنقاذهما
        
    • إنقاذهما
        
    Sence, Onları kurtarmaya çalışırken kendini onlarla cinsel ilişkiye girmekten alıkoyabilir miydin? Open Subtitles في مساعيك لإنقاذهم ، هل فكرت أنه يمكنك تجنب ممارسة الجنس معهم؟
    Daha sonra, kadının kızına denizler ötesinden birisinin Onları kurtarmaya geleceğini söylediğini duydum. Open Subtitles بعد ذلك سمعتها تخبر أبنتها إن شخص ما سيأتي من البحر لإنقاذهم
    Oğullarımı büyük bir belaya bulaştırdım ve şimdi de Onları kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles , لقد حفرت حفرة عميقة لأبنائي و أنا أحاول اخراجهما منها
    Oğullarımı büyük bir belaya bulaştırdım ve şimdi de Onları kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles , لقد حفرت حفرة عميقة لأبنائي و أنا أحاول اخراجهما منها
    Çünkü insanlar kimsenin Onları kurtarmaya gelmediği gerçeğine tepki göstermeye başladılar. Open Subtitles لان الناس بدات تفهم الحقيقة انه لا احد قادم لانقاذهم
    Köydeki shinobiler Onları kurtarmaya gitti. Open Subtitles ذهب الشينوبي الذين كانوا بهذه القرية لإنقاذهما
    Doktorlar Onları kurtarmaya çalışırken, onların kan kaybından ölmelerini izledim. Open Subtitles شاهدتهم ينزفون حين كان الأطباء يحاولون إنقاذهما
    - Siz de bombalarınızla Onları kurtarmaya mı geldiniz? Open Subtitles و إذاً، ذلك حين أتيتم هنا لإنقاذهم بقنابلكم؟
    Güneş batmıştı, yetersiz oksijende ve sert havada sıkışmışken kimse Onları kurtarmaya gitmedi. Open Subtitles والشمس قدْ غَرُبتْ بالفعل، وخوفًا منْ الهواء الرقيق والطقسِ القارس، لمْ يخرج أيّ أحدٍ لإنقاذهم.
    Keşke, Onları kurtarmaya gelemeyeceğini fark ettiklerinde yüzlerinin aldığı hali görebilseydin. Open Subtitles ... كنتأتمنىأنتلقى نظرة علىوجوههم . مباشرة قبل أن يدركوا أنك لن تأتى لإنقاذهم
    Hood, fakir, masum Clun halkının saldırıya uğradığını gördü ve Onları kurtarmaya fırladı, atıldı desek daha doğru. Open Subtitles رأى (روبن هود) الناس الأبرياء الفقراء في (كلان ) تُهاجم وبعد ذلك أسرع، باندفاع ودخل لإنقاذهم
    Ailem burada kalıyor. Onları kurtarmaya geldim. Open Subtitles عائلتي تعيش هنا أتيت لإنقاذهم
    Onları kurtarmaya gittim, beceremedim. Open Subtitles ذهبت لإنقاذهم لكني فشلت
    Traktör römorkları Onları kurtarmaya gelmiş gibi davranarak yakınlaşmışlar ve çitf kendilerini kafeste bulmuş. Open Subtitles سائقوا الشاحنات يأتون لانقاذهم. يعرضون عليهم توصيلة، ثم يجدون أنفسهم كأنهم في عقد خلية
    Yapayalnız vardı, o da geldiyiğitçe Onları kurtarmaya. Open Subtitles كانوا وحدهم , وتقدم لانقاذهم من وحدتهم
    Kadın onların avcı olduğunu ve Onları kurtarmaya gelmezseniz öldüreceklerini söyledi. Open Subtitles قالت السيدة أنهما صيادان وإذا لم تذهبا لإنقاذهما فستقتلهما
    - Adam, Onları kurtarmaya çalıştığını söyleyen seçici bir sübyancı. Open Subtitles -ما الذي يقوله هناك؟ -إنه شاذ جنسياً تفضيلي ، ويدعي أنه يحاول إنقاذهما
    Sürekli Onları kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles لا أنفك أحاول إنقاذهما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus