| Bazı adamlar, kendi derilerini kurtarmak için bir çocuğu kurban edebilir... ama o, onlardan biri değildi. | Open Subtitles | بعض الاشخاص يبيعون بناتهم من اجل المال... لكنه ليس واحد منهم. |
| Bu arada, bu onlardan biri değildi. | Open Subtitles | ليس واحد منهم B.T.W و |
| Evet, hatalarım oldu ama barışa inanmak onlardan biri değildi. | Open Subtitles | لكن الإيمان بالسلام ليس أحدها |
| Al'ı evlat edinmek onlardan biri değildi. | Open Subtitles | وتبنّي (آل) ليس أحدها |
| Aramayı genişletmeliydik. Belki de onlardan biri değildi. | Open Subtitles | ينبغي لنا توسيع دائرة الإشتباه ربما لم يكن واحد منهم |
| O onlardan biri değildi. | Open Subtitles | ولم يكن واحداً منهم |
| Audrey onlardan biri değildi ve o öldü. | Open Subtitles | (أودري) لم تكن واحدة منهم ولقت حتفها |
| Hayır, onlardan biri değildi. | Open Subtitles | كلا، بكل تأكيد لم يكن واحد منهم |
| O hiçbir zaman onlardan biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن واحداً منهم قط. |
| Bree, onlardan biri değildi. | Open Subtitles | بري) لم تكن واحدة منهم) |