Onu görmeden önce, çiçek falan almam gerekir diye düşünmüştüm. Tamam. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجب على الأرجح أن أحضر لها بعض الزهور أو شيء ما قبل أن أراها |
Onu görmeden önce bile hayalini kuruyordum. | Open Subtitles | أحلم بها قبل أن أراها |
Onu görmeden önce bile hayalini kuruyordum. | Open Subtitles | أحلم بها قبل أن أراها. |
Sen, Onu görmeden önce bunu sana söylememin daha kolay olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه ربما لو أخبرتكِ بهذا قبل أن ترينه فسيكون الأمر أهون عليكِِ |
O zaman Onu görmeden önce tatlı servisine kadar beklemeniz gerekecek. | Open Subtitles | إذن، يجب أن تنتظري حتى موعد الحلوى قبل أن ترينه |