"onu hiç görmedim" - Traduction Turc en Arabe

• لم أره
• لم أراها
• لم أراه
• لم أرها
• لمْ أرَه قط
• لم اراها
• لم اره
• لم أرَها
• لا اراة
• لا أذكر رؤيته
• ولم أره
• ما رآيته من قبل
• لم يسبق لي أن رأيتها
• لم اراه
• لم اقابلها

Bazen orada oluyor ama ben daha onu hiç görmedim.
أحياناً يكون متواجد هناك لكني لم أره من قبل

- Ondan sonra da onu hiç görmedim. - Başkası da görmedi.
لم أره منذ ذلك الحين ولا أحد أيضاً , يا سيدى

Üzgünüm dostum onu hiç görmedim.
.المعذرة. لكني لم أراها

10 farklı eyalette balık avlamama rağmen onu hiç görmedim.
أنا لم أراه أبداً و أنا أصطاد فى عشر ولايات

Ama olanlardan sonra onu hiç görmedim.
لكِنني لم أرها مُنذ أن بدأ كُل هذا في الحُدوث.

onu hiç görmedim.
لمْ أرَه قط.

Teyzem Margaret'i saymıyorum. onu hiç görmedim.
انا لا احسب حساب خالتى مارجريت,فانا لم اراها مطلقا, ولا انوى ذلك

İşyerim uzakta olduğundan tüm zamanım uzaklarda geçti, onu hiç görmedim.
عندما كان صغيرا قضيت كل وقتي بعيدا عنه في العمل لم اره ابدا

Tanrı şahidim olsun, dün öğle yemeğinden beri onu hiç görmedim.
أشهِد الرب أني لم أرَها منذ غداء البارحة

onu hiç görmedim, bir kez bile.
لا أذكر رؤيته و لو لمرة

Bir daha onu hiç görmedim ve ona ne olduğunu hiç bilmedim...
لم أره أبداً بعد ذلك ، ولم أعلم ماذا جرى له

Evet, onu hiç görmedim ama aramızda garip bir cinsel ilişki olduğunu hissediyorum.
-نعم, أنا لم أره أبداً لكنني أشعر بأن لدينا هذه العلاقة الحميمية بغرابة

Benim babam ben 5 yaşındayken ortadan kayboldu ve bir daha onu hiç görmedim.
, والدي اختفى عندما كنت في 5 من عمري و لم أره مجدداً

Bu geceye kadar onu hiç görmedim.
أنا لم أراها قبل تلك الليلة.

Hayır, onu hiç görmedim.
لا . لم أراها ..

Bir daha onu hiç görmedim.
لم أراها مجدداً

Söyledim sana. Sadece 1 saat önce geldim. onu hiç görmedim.
لقد قلت لك إننى قد جئت منذ ساعة فقط . إننى لم أراه

Buraya yakın yaşıyormuş - Üzgünüm daha önce onu hiç görmedim
و كانت تعيش بالجوار- آسفه , أنا لم أرها من قبل-

Adını bile duymadım, onu hiç görmedim.
لم أسمع إسمه مطلقاٌ، ولم أره,

onu hiç görmedim.
ما رآيته من قبل

Üzgünüm, onu hiç görmedim.
آسف لم يسبق لي أن رأيتها من قبل

Ziyaret ettiğini duydum, ama onu hiç görmedim.
لا ، انت تسمع عنه يزور فقط لكن انا لم اراه من قبل

Ben daha sonra işe başladım. onu hiç görmedim.
بدأت العمل هنا بعد ذلك أنا لم اقابلها