- Bu korku yüzünden de kurbanları güvende hissetmek için onu içeri alıyorlar. | Open Subtitles | 39,450 و ذلك الخوف يشجع ضحاياه للسماح له بالدخول بحجة إبقائهم في مأمن |
Turbo kapıya gagasıyla vurur, onu içeri alırız ve buraya gelir | TED | كان توربو يطرق على الباب بمنقاره فسمحنا له بالدخول فأتى إلى هنا |
Biri onu içeri alip kazak verebilir mi? | Open Subtitles | هلّا أدخلها أحدكم وأعطاها سُترة ؟ اسمها لوسي، وهي فتاة لطيفة |
Evet bayım ama bilekliksiz veya rezervesiz onu içeri alamam. | Open Subtitles | أجل ياسيدي، لكن لا أستطيع إدخالها دون إسوارة يد أو حجز لها. |
Doğru iz üzerindeyiz. onu içeri alsak iyi olur. | Open Subtitles | نحنُ على المسار الصحيح من الأفضل أن نقبض عليه |
onu içeri alabilir miyim? | Open Subtitles | و أتساءل لو كان بإستطاعتي إدخاله |
Aynı şekilde, farklı şarkıyla. onu içeri alsan iyi olur. | Open Subtitles | بنفس الطريقة وبألحان مختلفة اسمحي له بالدخول |
Evet, bu doğru. Monsenyör biraz önce geldi. - onu içeri aldım ve bana dedi ki... | Open Subtitles | انه اسقف حقيقي لقد جاء من فترة وسمحت له بالدخول |
onu içeri almazsak başkalarıyla gelir. | Open Subtitles | إذا لم نَسْمحُ له بالدخول هيرجع مَع الآخرين |
Eğer onu içeri almasaydı adam ölmüş olacaktı. | Open Subtitles | لو لم يسمح له بالدخول كان من الممكن أن يموت |
İtiraf etmekten nefret etsem de senin teorinle başlıyorum: onu içeri birisi soktu. | Open Subtitles | أكره أن أعترف لكني بدأت أميل لنظريتك شخص ما أدخلها المستشفى |
Caddeyi kapatın! Kimsenin geçmesine izin vermeyin. onu içeri alın. | Open Subtitles | ـ أغلق الشارع ـ لا تدع أى شخص يعبر ، أدخلها فى السياره |
Yani kurbanımız mı onu içeri almış ve neden böyle bir şey yapar ki? | Open Subtitles | أعني هل أدخلها الضحية ؟ ولماذا سيفعل هذا ؟ |
onu içeri taşımama yardım edin. | Open Subtitles | ساعدني على إدخالها إلى الداخل. |
onu içeri götürmeliyim. | Open Subtitles | يجدر بي إدخالها للمنزل |
Amacın nedir senin? onu içeri almak mı yoksa öldürmek mi? | Open Subtitles | هل تريدنا أن نقبض عليه حيًا أم نقتله وحسب؟ |
onu içeri sokmalısın be adam. | Open Subtitles | ينبغي عليك إدخاله. |
Sif hâlâ disarida. Kapiyi kilitleyin, onu içeri alin. | Open Subtitles | إن (سيف) لا تزال هناك افتحا الباب، ودعاها تدخل |
Gece yarısı olmadan karım eve dönerse, onu içeri alma. | Open Subtitles | إذا عادت زوجتي قبل منتصف الليل فلا تسمحي لها بالدخول |
Benimle yeniden konuşana kadar onu içeri almayacağım. | Open Subtitles | حسناً، اسمع لن أدعها تدخل حتى تتكلم معي مرة أخرى |
Eğer başta düşündüğüm gibi onu içeri atsaydım sonu böyle olmayacaktı. | Open Subtitles | ،لو أخرجته من المكان كما نويت في البداية ... لما إنتهى به الحال |
-Mary onu içeri aldığında Papaz'ın geç kalacağını da söylemişti. | Open Subtitles | "ماري" حذرته من أنه متأخر عندما أدخلته |
Eğer şimdi cayarsa onu içeri tıkarım. | Open Subtitles | اذا تراجع , سوف اسجنه |
Ben bu dosyayı federallere yollamadan senden acilen onu içeri tıkmanı umuyorum. | Open Subtitles | أتوقع منك تماماً حبسه قبل أن أسلم هذه الضربة القاضية إلى المباحث الفيدرالية |
onu içeri al da ateşin yanında biraz ısınsın. Evet. | Open Subtitles | دعه يتدفأ بجوار النيران |
onu içeri alın. Saat 6:30 civarında gelecek. | Open Subtitles | دعه يدخل , سيترك الطرد لى الساعة 6: |