"onu kovmak" - Traduction Turc en Arabe

• طرده
• طردها
• لطردها
• أطردها

Sormamda sakınca yoksa, Onu kovmak varken... neden sembolik olarak yerinde tutuyorsunuz?
إلّم تُمانِعوا سؤالي لمَ ستبقيه كمفوّضٍ شكلي بينما تستطيع طرده ؟

Onu kovmak için daha ne kadar beklemeliyiz?
كم من الوقت نحتاج قبل أن نتمكن من طرده ؟

Evet. Onu kovmak çok büyük bir hata olur.
أجل، أظن أن طرده يعتبر غلطةً فادحه

- Yönetici Onu kovmak zorunda kalmıştı.
وكان على مشرف البناية طردها.

Maalesef Onu kovmak zorunda kaldım.
حسناً، أنا آسف، لكنّي اضطررتُ لطردها.

Onu kovmak istiyorum.
تكون مثل (دورثي مايكلز)، كم أريد أن أطردها

Onu kovmak hastane için de senin için de kötü olacak.
طرده سيكون سيئا على المستشفى وعليك.

En azından artık Onu kovmak zorunda değilsin.
على الأقل لم تكن مجبر على طرده

Onu kovmak istemediğini söylüyordun, değil mi?
هل كنتِ تقولين شيئاً عن عدم طرده ؟

- Onu kovmak üzereyiz. - Harika.
ـ نحن بالقرب من طرده ـ رائع

Yöneticinin eşi Onu kovmak için bahane arıyordu.
زوجةالمديركانتعلى وشك طرده.

Harika, şimdi de Onu kovmak zorundayım.
عظيم، الآن علي طرده.

Victor'ın mahkemede büyük bir hata yapmasını sağlamalıyız ki Catherine ve Caleb Onu kovmak zorunda kalıp bizi tutsun.
نتلاعب ب (فيكتور) ليقوم بغلطة كبيرة بقاعة المحكمة حتى لا تترك ل (كاثرين) و( كايلب) اي خيار غير طرده وتوكيلنا نحن

Onu kovmak üzereydim.
كنت أوشك على طرده

- Evet, Onu kovmak zorunda kaldım. - Ne yaptın?
-أجل , لقد كنت مجبرة على طرده

Onu kovmak hataydı.
طردها كان خطئاً

Olanları anlatayım. Gwen 45 yaşına girdiği için Onu kovmak zorunda kaldık.
إليك ما حدث ، (غوين) بلغت الـ 45 من العمر لذا توجب علينا طردها

Onu kovmak istiyorsan, buyur kov.
ان اردت طردها اطردها

Ama bu Onu kovmak zorunda kalacağın anlamına gelir.
-لكن هذا يعني أنّك ستضطرّ لطردها .

Hastalar onu severdi. Onu kovmak istemezdim.
ولم أود أن أطردها.