"onu seviyorsun" - Traduction Turc en Arabe

• تحبها
• تحبينه
• تحبيه
• تحبّها
• تحبينها
• أنت تحبه
• لكنك تحبه

Senin bir karın var ve onu seviyorsun. Bu harika bir şey.
فلديك زوجة, وأنت تحبها, وهذا لطيف للغاية

- onu seviyorsun ama nefret de ediyorsun.
أنت تحبها ولكنك تكرهها لا, أنا أكره حبى لها

Sen hep istediğini alırsın. onu seviyorsun, öyle değil mi?
ودائما تعرف ماذا تريد تحبها ، ألـــــيس كذلك؟

- Onu tutuyorsun. - onu seviyorsun. Kendin söyledin.
أنت تقف بجانبه أنتي تحبينه ، قلتي ذلك بنفسك

onu seviyorsun... . ..ama dışarı attın.
كنت تحبينه كثيرا و عندما اتاك اخرجته ضربأ من عندك

Onu seviyorum. Demek onu seviyorsun. Şimdi de beni romantizm ile mi tavlamaya çalışıyorsun?
ـ أنا أحبه ـ أنتِ تحبيه ، إذن أنتِ تتوددين إلي الشخص العاطفي فيّ؟

Kolyeli bir kız var. onu seviyorsun.
ثمة فتاة تملك قلادة، و أنت تحبّها.

Ama bunu umuyorum. onu seviyorsun. Bunun olacağını tahmin[br]etmedim diyemem.
تَعْرفُ، أنا مَا سَألتُها لحد الآن , لكن هي ستتكلم. انت فعلا تحبها

O senin annen, sen de onu seviyorsun, bütün bunlar için bir bahane üretebilirsin.
إنها أمك، وأنت تحبها وبوسعك إيجاد عذر لكلّ تلك الأمور

onu seviyorsun ve ondan vazgeçmemen normal bir şey House.
انت تحبها, هاوس وشيء طبيعي للبشر ان يتمسكوا

O seni seviyor, sen de onu seviyorsun. Onun için her şeyi yapacağını da biliyor.
إنها تحبك وأنت تحبها وتعلم أنك ستفعل أي شيء لأجلها يا رجل

Ne yani, sadece sen onu seviyorsun senden çocuğu var diye film yıldızı ile yatmaya hakkı yok mu?
هل فقط لأنك تحبها و هي والدة طفلتك, ليس لها الحق بمضاجعة نجم أفلام؟

Onu kilit altında tutuyorsun. Evet, onu seviyorsun.
انت تحتفظ بها مغلق عليها ومقيدة، لذا نعم، ما زلت تحبها

onu seviyorsun, fakat onu korumak için ondan ayrılmaya da hazırsın.
أنت تحبها وحتى تقوم بحمايتها أنت مستعد للإنفصال عنها

Hadi, teyze, onu seviyorsun, onunla evlenmek istiyorsun.
هيا ، عمتي ، انتي تحبينه ، وتريدين الزواج منه.

Onu öldürmek istiyorsun ama yapamazsın. Çünkü onu seviyorsun. Halimize bak.
ترغبين بقتله لكنك لا تستطيعين لانك تحبينه انظر لحالنا

onu seviyorsun. Gerçekten seviyorsun. Ama her şeyi onun yerine halledemezsin.
أنت تحبينه بلا شك، ولكن لا يمكنكِ إصلاح كل شيء بدلاً عنه

Kabir'i koruyorsun ve Belki de hala onu seviyorsun...
كبير كان خلف هذا الأمر و ربما لا زلتي تحبينه

onu seviyorsun ve başka insanlar da onu severse onu kaybedeceğinden korkuyorsun.
أنت تحبينه, وأنتي خائفة من ان الناس اذا أحبوه سوف تخسرينه

onu seviyorsun. Oda seni seviyor.Şimdi bin...
أنتِ تحبيه وهو يحبك الآن أدخلى ـ ـ

onu seviyorsun, değil mi?
أنت تحبّها, اليس كذلك؟

Ve senin onu affetmen, sırf onu seviyorsun diye, bu da doğru değil.
وانت تغفرين لها فقط لانك تحبينها هذا ليس جيد ايضا

onu seviyorsun.
أنت تحبه

Ama sen benim arkadaşımsın ve onu seviyorsun.
و لكنك تحبه, و أنت صديقي