Onu seviyorum ama o deli. Suya atladı ve kayboldu. | Open Subtitles | أنا أحبها ، ولكنها مجنونة لقد قفزت إلى الماء وإختفت |
Onu seviyorum ama o deli. Suya atladı ve kayboldu. | Open Subtitles | أنا أحبها ، ولكنها مجنونة لقد قفزت إلى الماء وإختفت |
Onu bulmama yardım etmelisiniz. Onu seviyorum. | Open Subtitles | عليك أن تساعدنى على العثور عليه أنا أحبه |
O benim kardeşim ve Onu seviyorum da, ama orada olmaması gerektiğini ikimiz de biliyorduk. | Open Subtitles | انه أخي و أنا أحبه و لكن كلانا يعرف أنه كان من المفترض ألا يكون هناك |
Hayır, hayır babacığım, hayır babacığım, Onu seviyorum! | Open Subtitles | . كلا , كلا . ابي , كلا , ابي , انا احبه |
"Oh, yaşlı adam bana çok sert davrandı ama Onu seviyorum", değil mi? | Open Subtitles | " أوه، الرجل الكبير السن قاسي جداً عليّ، لَكنِّي أَحبُّه. " حقّ؟ |
Onun dünyada ki en hoş kadın olmadığını biliyorum, ama o annem, ve Onu seviyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّها لَيستْ الإمرأةَ الأجملَ في العالمِ، لَكنَّها أمُّي، وأنا أَحبُّها. |
Onu seviyorum fakat, kuzey koreli mafyalardan bile daha fazla mesafe koyuyor. | Open Subtitles | أنا أحبها ولكنها تبني حوائط أعلى من التي يبنيها مساجين كوريون شماليون |
O harika bir kız. Gerçekten Onu seviyorum, o da beni seviyor. | Open Subtitles | إنها فتاة رائعة ، أنا أحبها حقا وهي تحبني بدورها. |
Onu seviyorum ve ihtiras değil, öyle sansam da. | Open Subtitles | أنا أحبها, هذا حقيقى ليس مبنيا على الشغف |
Ben onu seviyorum: İki insan için önemli olan şey budur: | Open Subtitles | إنها تحبني ، أنا أحبها وهذا ما يحتاجه أي اثنين |
Onu seviyorum ve çok özlüyorum. | Open Subtitles | أنا أحبها , يا إلهي . أنا أفتقدها كثيراً |
Daha kötü mü yapmak istiyorsun? Kocamın başı dertte. Onu seviyorum. | Open Subtitles | زوجي في مشكلة ، و أنا أحبه أليس عليّ مساعدته؟ |
Mark'a âşık değilim yıllardır. Onu seviyorum, ama âşık değilim. | Open Subtitles | لم أكن مغرمة مارك لسنوات أنا أحبه و لكن لست مغرمة به |
Onu seviyorum. Demek onu seviyorsun. Şimdi de beni romantizm ile mi tavlamaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ـ أنا أحبه ـ أنتِ تحبيه ، إذن أنتِ تتوددين إلي الشخص العاطفي فيّ؟ |
Onu seviyorum. Ve yaşadığım süre boyunca onun değişebileceğine inanacağım, çünkü o... | Open Subtitles | أنا أحبه وطالما حييت سأصدق أن بإمكانه التغير |
Onu seviyorum ve işini buldu mu düzelir. | Open Subtitles | انا احبه وهو سوف يكون بخير حالما يجد عملاً اخراً |
Ve en kötü tarafıda hala Onu seviyorum. | Open Subtitles | وأسوأ جزء أولِ أنا ما زِلتُ أَحبُّه. |
Onu seviyorum. O mağrur. | Open Subtitles | أَحبُّها هي فخورةُ |
Hepsi delilik. Onu seviyorum, o da beni seviyor. | Open Subtitles | هذا جنون أنا أحبّها و هي تحبّني |
Onu seviyorum. Siz onu da diğerleri gibi sanıyorsunuz.. | Open Subtitles | أنا أحبّه وأنتِ تعتقدين بأنّه مثل الأخرين |
O bir fahişe olabilir ama hamile. Ve ben Onu seviyorum. | Open Subtitles | ربما قد تكون عاهرة لكنها حبلى و انا احبها |
Tamam, dinle. Erkek erkeğe konuşalım. Onu seviyorum. | Open Subtitles | حسنا , أسمع الأن رجل لرجل , انا جاد , انا أحبها |
O halde, Sweets hakkındaki düşüncemi, tamamen değiştirdim. Şimdi Onu seviyorum. | Open Subtitles | حسناً، أغيّر رأيي تماماً حول (سويتز) إنّي أحبّه الآن |
Onu seviyorum, Tanrım. Bu akşam ona dikkat et. | Open Subtitles | إني أحبه يا إلهي إعتني به الليلة |
Priya, senin kız kardeşin doğru mu? Onu seviyorum. | Open Subtitles | . لديك أخت تدعى "بـريـا" ، أليس كذلك . إنني أحبها |
Onu seviyorum. Keşke kraliçem olsa. | Open Subtitles | أنا احبها, لو فقط يكون بالامكان ان تكون ملكتي |
Onu seviyorum çünkü her gün karar veriyorum, bazen oyuncu bir biçimde, ve bazen o anın mantığına aykırı bir biçimde, yaşama sebeplerine bağlanmaya. | TED | إنني أحبه لأني في كل يوم أقرر، في بعض الأحيان بشجاعة، و في البعض الآخر بعكس المنطق، أن أتعلق بشدة بأسباب الحياة. |
Lütfen Onu seviyorum. | Open Subtitles | دعني أتحدث إليها لبضع دقائق من فضلك أنا أُحبها |