Bu at yanımda pek mutlu değil. Ama onu suçlayamam. | Open Subtitles | إن هذا الحصان ليس سعيداً معي و أنا لا ألومه |
O çocukla yattığı için onu suçlayamam. Demek istediğim onu çok çaresiz bırakmıştım. | Open Subtitles | لا ألومه على العبث بالفتى أنا بحالة مأساوية |
Ayak uydurması güç bir hayat denemekten bıktığı için onu suçlayamam. | Open Subtitles | إنها حياة صعبة للمضيّ معها لا أستطيع لومها في تعبها من المحاولة |
onu suçlayamam, fakat keşke başında bana anlatmış olsaydı. | Open Subtitles | لا أستطيع أن ألومه, ولكن كنت أتمنى أن يخبرني بذلك عندما حدث |
Ama duyguları değişmeyecek ve bunun için onu suçlayamam. | Open Subtitles | لكن أنا لا أعتقد أنّ مشاعرها ستتغيّر وأنا لا ألومها |
Bütünüyle onu suçlayamam. Ejderha kafası her zaman bizdeydi. | Open Subtitles | لا ألومه على الإطلاق لقد كانت رأس التنين معنا طوال الوقت |
Pazzi bunu biliyordu ve onu satmaya çalıştı. Böyle bir meblağ söz konusuyken onu suçlayamam. | Open Subtitles | في مقابل مبلغ كهذا، أنا لا ألومه أتستطيع أنت؟ |
Arayı kapatmak istediği için onu suçlayamam, | Open Subtitles | أنا لا ألومه ل الرغبة في اللحاق بالركب، و |
Sanırım nasıl öleceğini belirlemek istemesi konusunda onu suçlayamam. | Open Subtitles | أعتقد أنني لا أستطيع لومها على رغبتها في إختيار وسيلة موتها |
Yine de yaptığı şey yüzünden onu suçlayamam. | Open Subtitles | ومع ذلك ، لا أستطيع لومها على ما فعلت |
Sadece en kötü senaryoya inanmak istemiyor ve dürüst olmak gerekirse onu suçlayamam da. | Open Subtitles | هُو لا يُريد التصديق بالأسوأ، وبصراحة، لا أستطيع أن ألومه. |
Bence o gerçekten adamı yakalamaya çalışıyordu... üzerinde böyle bir baskı olunca da kaçmak istedi... bunun için onu suçlayamam. | Open Subtitles | اعتقد أنها فعلا كانت تحاول ان تتطيح به، وما كل هذا الضغط على (بوب) أراد الخروج. وكما تعلم لا أستطيع أن ألومه على ذلك. |
Adamın aksanına kapıldığı için onu suçlayamam yani. | Open Subtitles | لاكن لا ألومها على وقوعها بحب تلك اللهجه |
onu suçlayamam. Elaine yalnızdı, korkmuştu, korunmasızdı. | Open Subtitles | أنا لا ألومها , إلين كانت وحيدة خائفة و عرضة للتأثّر |
İyi misin? - Evet. onu suçlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنك لومها |
onu suçlayamam. Bana bir bak. | Open Subtitles | لا يمكنني لومه فعلاً, انظري إليّ |
onu suçlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن الومها |
Evrimin, kendisini yapması için donattığı şeyi yapıyor olması yüzünden onu suçlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع لومه لأنه يفعل ما هيأه التطور للقيام به |
Öz annem bile güvenmiyor. onu suçlayamam gerçi. | Open Subtitles | ولا حتى امى وانا لا الومها فهى لا تستطيع رؤيه م فى قلبى |
Doğru, onu suçlayamam. | Open Subtitles | -أجل، لا استطيع لومه |
Bu kadar korktuğu için onu suçlayamam, inanın orası hiç de hoş bir yer değildi. | Open Subtitles | لا استطيع ان الومها لأنها مرعوبة صدقني المكان ليس جميل هناك |
- İyi. - onu suçlayamam. | Open Subtitles | اييه, لا يمكنني ان اقول انّي الومه على ذلك. |