"onu tutuklamaya" - Traduction Turc en Arabe

• القبض عليه
• للقبض عليه
• إلقاء القبض عليها

- Görünüşe göre, kocasının onu tutuklamaya geldiğini uyuşturucu satıcısına haber vermiş.
لقد قامت بتحذير تاجر المواد الممنوعة بأن زوجها سيلقي القبض عليه

Angela onu tutuklamaya çalışırken bizim de ona o parayı vermemiz mi gerekiyor?
ومن المفترض علينا أن نُوصل له هذا المال بينما هى تحاول القبض عليه ؟

Ayrıca bugün düğün günümüzde onu tutuklamaya çalıştığını da söyledi.
وقال لي إن كنت قد القى القبض عليه اليوم، في يوم الزفاف لدينا.

Görgü tanığının tespiti için onu tutuklamaya hazırım.
نحن مستعدين للقبض عليه .لأجل التعرّف على هوية الشهود

onu tutuklamaya hazırız. Görgü tanığı kimliği için.
نحن مستعدين للقبض عليه لأجل التعرّف على هوية الشهود.

- onu tutuklamaya ne dersin?
ماذا عن إلقاء القبض عليها ؟

Casusunuz adamlarımdan dördünün onu tutuklamaya çalışırken canlarından olduğunu da anlatmıştır.
كنت آمل أن يخبرك جاسوسك أن أربعة من الستة رجال حاولوا القبض عليه

Bence sadece onu tutuklamaya çalışıyorsun.
أعتقد أنك تحاول القبض عليه فقط

- Bunlar onu tutuklamaya hâlâ yetmez, değil mi?
-لا يزال غير كافٍ لإلقاء القبض عليه ، أليس كذلك؟

onu tutuklamaya çalışmış olamazsın.
أنت لم تكن تحاول القبض عليه

Hayır, onu tutuklamaya çalışmıyordum.
لا لم أكن أحاول القبض عليه

Ve onu tutuklamaya çalışmayı aklınızdan çıkartın.
و إنسي أمر إلقاء القبض عليه

onu tutuklamaya çalıştım.
لقد كنت أحاول القبض عليه.

Kralın emriyle onu tutuklamaya geldik.
جئنا للقبض عليه بأوامر من الملك

Dün gece onu tutuklamaya geldiler.
جائوا للقبض عليه الليلة الماضية.

Hamlemi yaptığımda onu tutuklamaya hazır olmalısın.
عليك الاستعداد للقبض عليه عندما أفعل.

Harika. Şimdi de onu tutuklamaya mı geldiniz?
هذا عظيم ، أنتِ هُنا للقبض عليه الآن

Polisler'in, Emin'in evine onu tutuklamaya geldiklerini gösteriyor.
هذا المشهد يظهر الشرطة عندما جاءت إلى منزل (أمين) للقبض عليه

- Ve Carter onu tutuklamaya gittiğinde- - Ondan önce bulmamız gerekecek.
-وعندما تذهب للقبض عليه ...