"onu yakalamak" - Traduction Turc en Arabe

• القبض عليه
• الإمساك به
• للإمساك به
• للقبض عليه
• تقبض عليه
• للنيل منه
• لإجاده سيتطلب الامر
• الامساك به
• يقبض عليه
• لأقبض عليه
• سأناك منه

Ama harcadıktan sonra da onu yakalamak oldukça zor olacak.
لكن سيكون من الصعب القبض عليه إلا إذا قام بذلك .. أمر مثير للسخرية

onu yakalamak için yerimizdeydik ama sen onun gitmesine izin verdin.
كنا بوضعٍ يمكّننا من القبض عليه, وأنت تركته يفلت.

Bundan sonra onu yakalamak daha kolay olacak.
سَيصْبَحُ من السهل الإمساك به من الآنَ فَصَاعِدَاً

Sehirden uzaklasmis olmali onu yakalamak çok zor olacak.
من الصعب الإمساك به إذا هربَ من المدينة.

onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık.
كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك

onu yakalamak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı bilmelisin.
يجب أن تعلم بأننا نفعل كل ما نستطيع للقبض عليه

onu yakalamak için sana yardım edebiliriz. O tekrar öldürecek.
نحن ممكن أن نساعدك كي تقبض عليه سيقتل مرّة أخرى

Ama şimdi Higuchi'nin Kira olduğunu biliyoruz ve tek yapmamız gereken onu yakalamak.
لكننا نعلم الآن أن هيغوتشي هو كيرا. كل ما علينا فعله الآن هو القبض عليه

Ama siz onu yakalamak için hiçbir şey yapmıyorsunuz şerif.
وأنتَ لا تفعل شيئاً لإلقاء القبض عليه أيها القائد

Tekrar birini öldürmenden onu yakalamak istiyorum.
داخل حدودنا , وأريد القبض عليه قبل أن يعود للقتل من جديد

onu yakalamak için ondan daha kurnaz olmalıyız.
علينا نا نكون اكثر حنكة كي نلقي القبض عليه

Evet, oluşturduğu şeyler için CIA'yi ifşa etmek istiyorum ama en önemlisi, onu yakalamak istiyorum.
أجل، أُريدُ فضح الاستخبارات المركزيّة لِما أصبح الأمر، لكن.. أساسًا، أريدُ القبض عليه.

Yüzbaşı, bir seri katilimiz var ve onu yakalamak için tek şansımız bu adam.
ثمّة سفّاح طليق وهذا الرجل هو أملنا في القبض عليه

Ben de en az senin kadar onu yakalamak istiyorum.
أريد الإمساك به تماما كما تريد أنت

Tekrar birini öldürmeden onu yakalamak istiyorum.
أريد الإمساك به قبل أن يقتل ثانيةً

onu yakalamak yılanın başını ezmek gibi olurdu.
الإمساك به .كان كقطع رأس الأفعى

onu yakalamak için onaylı bir ekibim var ve katılmak istiyorum.
لدية قُوة مصرح بها للإمساك به وأريد المشاركة.

Sanırım katilimizin ilgisini çeken bir şey, onu yakalamak için en iyi fırsat.
اظن ان قاتلنا لديه اهتمام آخر قد يمنحنا الفرصة الافضل للقبض عليه

Lütfen. Durmayacak. onu yakalamak zorundasınız.
أرجوك, انه لن يتوقف, يجب أن تقبض عليه

Kırsal bölgeye kaçmadan önce onu yakalamak için son şansımız demek oluyor bu.
هذه آخر أفضل فرصة للنيل منه قبل أن يختفي مجددا في المناطق القبلية

onu yakalamak aşıyı keşfetmeye eşdeğer.
لإجاده سيتطلب الامر كبحثنا عن لقاح

Sonunda onu yakalamak harika olmalı.
كان يجب أن تكون لحظة عظيمة عند الامساك به.

onu yakalamak isteyen bir yargıç, gizli bir sevgilisi olduğunu öğrenmiş.
تمنى القائد أن يقبض عليه ووجد عنه سر عاشق

onu yakalamak için elimden geleni yapacağım.
بالتأكيد سأبذل كل جهدي لأقبض عليه

onu yakalamak üzereydim Susie.
حسناً سأناك منه يا (سوزي)