Elbette hepiniz onun adını almış olan bilgisayar dilini biliyorsunuz. | TED | وطبعا كلكم على علم أن هناك لغة برمجة تحمل اسمه |
onun adını araştırmak için beni göndermeden bu yakışıklı adamı karşılayabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك مقابلة هذا الشاب الوسيم دون إرسالي للتحري من اسمه |
Konuya geleyim her gece yatmadan önce onun adını söylerdim. | Open Subtitles | دفعني لدرجة، ترديد اسمه كلّ ليلة قبل أن آوي للفراش |
Ama onun adını bu evin içinde bir daha anmayacağız. | Open Subtitles | هذا اختيارك بس هذا اخر مره تذكرين اسمها في هالبيت |
onun adını ikinci söyleyişinde başımıza bir iş açacağını anlamıştım! | Open Subtitles | كنت اعرف انها مشكلة منذ الثانية الاولى التي قلت اسمها |
Bankadaki tüm hesaplarına onun adını ekledi ve tam vekalet verdi. | Open Subtitles | وضعت إسمه على كل حساباتها المصرفية ومن ثم أعطته نفوذ الوكيل |
Zamanında ona çok hayrandım Şimdi onun adını hatırlamıyorum bile | Open Subtitles | كان عندي ولع كبير بها لكني الآن لا أذكر حتى إسمها |
Her gece onun adını günlüğüne beş defa yazmayı unutma. | Open Subtitles | لا تنسي تدوين اسمه خمس مرات في مذكراتك كل ليلة |
Çocukluğum boyunca, annem hapisteydi ve babam yoktu, çünkü 6. sınıfa kadar onun adını bile öğrenememiştim. | TED | لذا خلال طفولتي، أمي كانت مسجونة و لم أحصل على أبي لأني لم أتعلم حتى اسمه الأول إلا عندما أصبحت في الصف السادس |
onun adını yakaladın mı? Tamam, adındaki harfleri düşün. İsimdeki harfleri düşün. | TED | أتفعلين ذلك؟ فكري في عدد الأحرف الموجودة في اسمه |
"5 dolarına bahse girerim ki onun adını bilmiyorsan yaşamıyorsundur | Open Subtitles | أراهنكم بأنكم لستم أحياء إذا لم تعرفوا اسمه |
onun adını bu işe bulaştırmak istemem. | Open Subtitles | كلا, لا أريد أن يتورط اسمه في هذا الأمر. |
Ve aynaya bakıp, onun adını beş kez söylersen, ensende soluğunu hissedersin. | Open Subtitles | وإذا نظرت في المرآة وقلت اسمه خمس مرات... ... هوسيظهرخلفك, يتنفس عنقك. |
Ve seni uyarıyorum, onun adını herhangi bir gazetede görecek olursam peşini bırakmam, seni mahvederim ve hapse attırırım. | Open Subtitles | و إنني أحذرك إن قرأت اسمها في أي تعميم قضائي فسأتعقبكِ و أدمركِ و أقوم بحبسك هل هذا واضح؟ |
Umarım onun adını mahkemede bir kere kirletirler. Sadece bir kere! | Open Subtitles | اتمنى ان يحاول الأدعاء ان يلوث اسمها ولو مرة واحدة |
onun adını manşetlerden uzak tutabilir sanarsın. | Open Subtitles | اتعتقد انه يستطيع ابقاء اسمها خارج الصحيفه |
Ancak ortağın yapabilir, ki bu bir sorundur... dolayısıyla onun adını bilmem lazım. | Open Subtitles | ولكن مساعدك يمكنه ذلك وهذة هي المشكلة ولهذا السبب أريد أن أعرف إسمه |
Sizi çürümüş solucanlar. onun adını ağzınıza almayın. | Open Subtitles | أيها الديدان الفاسدة أنتم أحقر من أن تذكروا إسمه |
Bir zamanlar onun adını bile sÖyleyemezdim. | Open Subtitles | في وقت ما لم أكن أستطيع فيه حتَى أن أنطق إسمه |
Onlar büyüdüklerinde, onların sekiz çocuğundan ikisi onun adını hatırlayacak. | Open Subtitles | وعندمايكبرون، فقطإثنانمن أبناءأحفادهاالثمانية، سوفيتذكرونماذاكان إسمها. |
Hanım, eğer onun adını açıklamazsan yeleğine günahkar zinanın bu simgesini takacaksın. | Open Subtitles | أيتها السيدة ، لو لم تصرحي باسمه ، سترتدين هذا الرمز دلالة الزنا |
Öteki, o gerçekten de öyle pek çekici biri değildi, yani onun adını bilmiyorum. | Open Subtitles | أما الأخرى فلم تكن جميله لذا لا أعرف ما كان أسمها |
Oh, bu arada, bana onun adını söylemenin bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | أوه، بالمناسبه أتمانع فى اخبارى بإسمها ؟ |
Telefon şirketi onun adını aldı. | Open Subtitles | سمو شركة الهاتف بإسمه وتخبرنا الآنسة بيسيري |
onun adını anma. | Open Subtitles | لا أقول لكم بهذا الاسم! |
Menüye bakın. Böyle seçkin bir restoranda bir sandviçe onun adını verdiler. | Open Subtitles | انظر في قائمة الطعام ، ضمن المقبلات لقد أسموا طبقاً تيمناً به |