"onun mirasını" - Traduction Turc en Arabe

• إرثه
• تراثه

Onun mirasını korumak için eğitimini askıya almam gerektiğini düşündüm.
إعتقدت بأنه يجب علي تأجل تدريبك من أجل الحفاظ على إرثه

Bunu başaramadığıma göre Onun mirasını onurlandırıp adalet istemekten başka seçeneğim kalmadı.
وبفشلي في ذلك لا خيار لديّ سوى احترام إرثه والمطالبة بالإنصاف

- Bak, babam artık yok Onun mirasını devam ettirmeliyiz.
أنظر , والدنا مات و علينا الحفاظ على تراثه

Onun mirasını devam ettirmeli ve bu o.çocuklarından öldürebildiğimiz kadar öldürmeliyiz.
و علينا حمل تراثه و هذا يعني قتل أكثر عدد من هؤلاء الملاعين في استطاعتنا

Onun mirasını onurlandırmak için burada olduğumu da söyleyebilirsin ve sahip olduğun şu dövmenin de bulmacanın sonraki parçası olduğu kanaatindeyim.
بإمكانكِ أن تقولي أنني هنا لأكرّم إرثه. وأنا أعتقد أن وشمكِ هو القطعة التالية من اللغز.

Elimden geleni yapıp Onun mirasını devam ettireceğim.
أعمل ما بوسعي لمواصلة إرثه

Ama babanızın ortağı yaşlı bir adam, kirlenmiş yaşlı bir adam kirli sırlarla dolu yaşlı bir adam ve Onun mirasını bitireceğim.
لكن شريكه رجل عجوز الآن، رجل عجوز قذر مليء بالأسرار القذرة.. سأقضي على إرثه اللعين ومستقبل (ماثرز) بطلقة واحدة

Onun mirasını devam ettirmeliyiz.
يجب أن نستمر بحمل إرثه

Böylece Onun mirasını ve onu yaşatırsın.
حافظي على تراثه حياً، وتحافظين عليه حياً.

William sana birçok insanın hayal bile edemeyeceği kadar para bıraktı, sense bunu kaybedince Onun mirasını satıp, karını alıp çekiliyorsun.
من مما قد يحلم به اي شخص .. وعندنا خسرتي ذلك بعتي تراثه .. وذلك من اجل ربحك الخاص ..

Onun maskelerini takmışlar. Onun mirasını yeniden oluşturmak için çalışıyorlar.
لقد كانوا يرتدون وجهه، كانوا يُحاولون إحياء تراثه.