Söyle beyefendinin şöförüne onun patronu neden yanlış yereden indiğini sor. | Open Subtitles | اسأل السائق لماذا ينزل رئيسه من الجانب الخاطىء؟ |
Tamam, biz Mektup çağırma büyü, ve burada Tracer olsun, onu dondurmak , onu, konuşmak için zorlamak onu ve onun patronu yenmek olacak, ve sonra sandman ait oldukları hayalleri tutmak geri gidebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً نكتب تعويذة استدعاء و نحضر المتتبع إلى هنا نجمده و نجبره على الحديث سنقضي عليه و على رئيسه |
Ve bu da onun patronu Brian MacDuff, Ontario Polisinden. | Open Subtitles | وهذا رئيسه "بريان ماكدوف" من الاو ب ب سعيد بمقابلتك |
onun patronu olmak istemiyorum ben. Kocası olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون رئيسها ,اريد ان اكون زوجها |
onun patronu olmaya ve, profesyonel olmaya odaklanmalıyım. | Open Subtitles | سأركز على كوني رئيسها وكوني محترف |
Sen onun patronu değilsin. | Open Subtitles | انتِ لست مديرته |
Bekle. onun patronu, Profesör Schreiner'ı, huh? - Bu o. | Open Subtitles | انتظر , رأيت مديرها بروفيسور شراينر , هه ؟ |
onun patronu sonuçta, görürse Kurt'ü tanır. | Open Subtitles | إنّه رئيسه. أعني هو الشخص الذي يسهل التعرّف عليه. |
O zaman tanık olmayı dert etmek zorunda değilsin çünkü onun patronu olarak onun hareketlerinden sen sorumlusun. | Open Subtitles | و لن تقلق بكونك شاهداً لأنك بصفتك رئيسه فى العمل انت عرضة لأفعاله |
onun patronu olarak, bunu bilmiyor olmanız beni şaşırttı. | Open Subtitles | و بصفتك رئيسه انا متفاجئ بانه ليس لديك علم عن هذا. |
O da onun patronu Macy isabet sipariş ifade verdi. | Open Subtitles | كما شهد كذلك على أن رئيسه أمر بضرب مايسي |
Patronum idam edilmem gerektiğini düşünüyor ama onun patronu, madalya verilmesini istiyor. | Open Subtitles | رئيسي يعتقد انني يجب ان اُعدم ولكن رئيسه يعتقد بأنني يجب ان احصل على ميدالية |
Bu onun patronu, Monsieur Morell, babası, ve nişanlısı, Mercedes. | Open Subtitles | هذا رئيسه فى العمل سيد (موريل) ووالده , وخطيبته (مرسيدس) |
Senin aksine ben hayatım boyunca Kuzey Jersey'de yaşadım ve onun patronu gibi insanlar sosyopatlar. | Open Subtitles | عكسكِ، لقد أقمتُ في شمال "جيرسي" طوال حياتي وأولئك الناس مثل رئيسه |
Bu olamaz. onun patronu. | Open Subtitles | هذا محال انه رئيسها |
Bu da onun patronu, Ari Tasarov. Gogol'un yüksek rütbeli bir üyesi. | Open Subtitles | هذا هو رئيسها (آري تاساروف) عضو ذو منصب عالي في (غوغل) |
Bu gece onun patronu Bruno "Çirkin" Mannheim saklandığı yerden sürünerek çıktı. | Open Subtitles | ...الليلة رئيسها برونو " القبيح " مانهيم زحف خارج مخبئه للقائها |
onun patronu olduğum için deme sakın. | Open Subtitles | لا أقول ذلك لأنني أنا رئيسها. |
Eğer onun patronu olmasaydım ve o evli olmasaydı bambaşka bir konuşma olurdu ama beni aramamakta haklı ve mesele yapmıyorum. | Open Subtitles | اذا لم اكن مديرها ولم تكن متزوجة كنا سنخوض محادثة مختلفه وكانت محقة ، عندما لم تتصل بي |