onun sevgilisi olmamalısın, düşmanı olmalısın. | Open Subtitles | من الأجدر أن لا تكوني عشيقته. أنتِ يجب أن تكوني عدوته. |
onun sevgilisi oldum.Beni serbest bırakmasının sebebi de bu | Open Subtitles | لقد اصبحت عشيقته وكان هذا سبب تركي |
Ben onun sevgilisi değilim. | Open Subtitles | أنا لست عشيقته. |
Küçük arkadaşımı da onun sevgilisi Joseph gibi giydirdim. | Open Subtitles | (مايكل) ولبّستُ كلبي هنا وكأنّه عشيقه (جوزيف). |
Ben onun sevgilisi değildim, fahişesiydim Malone. | Open Subtitles | بربك، (مالون)، لقد كـُنت عاهرته ! ولستُ عشيقته |
Howard senin en yakın arkadaşın, bu da onun sevgilisi. | Open Subtitles | هاوارد) صديقك المقرّب) وتلك عشيقته |