Bu evin çatısı altında yaşamaya devam etmek istiyorsan, Onunla görüşmeyi keseceksin. | Open Subtitles | إذا أردت ان تعيشى تحت سقفاً ستتوقفين عن رؤيته |
Eski erkek arkadaşım değil baba. Erkek arkadaşım. Onunla görüşmeyi hiç bırakmadım. | Open Subtitles | ليس صديقي القديم يا أبي، بل صديقي ولم أتوقف عن رؤيته. |
Onunla görüşmeyi bıraktım. Beraberliğimizin yürümesini istedim. | Open Subtitles | توقفت عن رؤيته وأردت أن ينجح زواجنا |
Onunla görüşmeyi kesmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقطع علاقتك بها. |
Onunla görüşmeyi kes Tomas. | Open Subtitles | (اقطع علاقتك بها يا (توماس |
- Onunla görüşmeyi sürdürecek kadar. | Open Subtitles | راضية بما يكفي لأستمر بمقابلته. |
- Onunla görüşmeyi sürdürecek kadar. | Open Subtitles | راضية بما يكفي لأستمر بمقابلته |
Onunla görüşmeyi bıraktım. Beraberliğimizin yürümesini istedim. | Open Subtitles | لقد توقفت عن رؤيته أردتنا أن نعمل |
İnanılmazsın ya, aslında var ya Onunla görüşmeyi bırakma. | Open Subtitles | أنتِ غـ... أتعلمين شيئًا؟ لا تتوقفي عن رؤيته |
Sesim kısılmıştı ben de Onunla görüşmeyi kesmiştim. | Open Subtitles | كان صوتي أجش لذا توقفت عن رؤيته |
Hayır, o o bana Onunla görüşmeyi bıraktığını söylemişti. | Open Subtitles | لا، هي... أخبرتني للتوّ أنّها توقفت عن رؤيته |
Bunun Liam'la hiçbir ilgisi yok yani Onunla görüşmeyi kes. | Open Subtitles | (هذا لا علاقة له ب(ليام لذا توقفي عن رؤيته |
Onunla görüşmeyi kesmiştin. | Open Subtitles | لقد توقفت عن رؤيته. |
O zaman öğret... Onunla görüşmeyi kes o zaman. - Ne? | Open Subtitles | توقفي عن رؤيته إذاً |