Hiçbir şeyim yoktu. Onunla tanışmadan önce bir hiçtim. | Open Subtitles | لم أملك شيئاً , لم أكن شيئاً قبل أن أقابله |
Bak, hiçbir fikrim yoktu Onunla tanışmadan önce neden hoşlandığıyla ilgili ama şimdi söyleyebilirim. | Open Subtitles | ،عما كان عليه قبل أن أقابله لكن الآن استطيع ان أؤكد لك |
Onunla tanışmadan önce... büyük ya da kocaman çüklü erkeklere alışkındım. | Open Subtitles | ...فقد إعتدت أن أكون مع رجال يتمتعون بقضبان كبيرة قبل أن أقابله |
Fakat, bu olay bana kocamın Onunla tanışmadan önce başka birisi ile yattığımı öğrendiği zamanı hatırlatıyor... | Open Subtitles | ولكن أنهُ نوعاً ما يذكرني في ذلك الوقت عندما أكتشف زوجي أنني أقمتُ علاقة مع هذا الرجل قبل أن نلتقي ، أنه فقط لم يستطع التوقف |
Bütün bunlar Onunla tanışmadan önce yaşandı. | Open Subtitles | -لا. كان ذلك قبل أن نلتقي . كيف حالها؟ |
Hayır, ben Onunla tanışmadan önce hamileydim. | Open Subtitles | حبلى قبل أن أقابله |
Onunla tanışmadan önce yoktu. | Open Subtitles | "لم تكن لديّ قبل أن أقابله". |