Bak, Luke Walt'un anısını onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة ألطف لتكريم ذكرى والت ما الذي تعنيه؟ |
Ama bence babamı onurlandırmanın yolu çalışmak. | Open Subtitles | لكن أحسب أن أفضل طريقة لتكريم والدي هي بالعمل |
Ve sonra rahip dedi ki ölmüş olanları onurlandırmanın en güzel yolu yaşanmış olana odaklanmak ve bildiğimiz en iyi şekilde yaşamaya devam etmektir. | Open Subtitles | .. ثمّ قال القسّ .. أن أفضل طريقة لتكريم أولئك الأموات .. هو التركيز على الذكريات الجميلة |
Bir insanın hatıralarını onurlandırmanın bir çok farklı yolu vardır. | Open Subtitles | هناك العديد من الطرق المختلفة لتكريم ذكرى شخص ما |
Fatty'nin hatırasını onurlandırmanın bir yolu daha var. | Open Subtitles | تعلمون، لقد خطرت ببالي طريقة أخرى لتشريف ذكرى فادي |
Bu fedakârlığı onurlandırmanın tek yolu bu gemiyi durdurmak ve Ayrılıkçıların daha fazla Cumhuriyetçi yaşamı almasını engellemektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتكريم هذه التضحية ان نوقف هذه السفينة ونمنع الانفصاليين |
Ethel'i onurlandırmanın en iyi yolu burayı üstlenmektir. | Open Subtitles | الطريقة الأفضل لتكريم والدتك بأن تهتم بلعمل هنا |
Nobel Ödülü'ne kadar bütün ödül bütün ödüller birini onurlandırmanın harika bir yoludur. | Open Subtitles | إلى جائزة نوبل هيليستسوى... هي ليست سوى وسيلة رائعة لتكريم شخص ما. |
Eyalet savcılığının direktiflerini onurlandırmanın en iyi yolu bu. | Open Subtitles | هذهِ افضل طريقة لتكريم المدعي العام |
Onun hatırasını onurlandırmanın en iyi yolu, grubu tekrar düzeltmektir. | Open Subtitles | أفضل وسيلة لتكريم ذكراه هو بألا ننقسم. |
Balayınızı onurlandırmanın daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | اي طريقة افضل لتكريم شهر عسلكم؟ |
Ancak hayatını kaybeden meslektaşlarımızı onurlandırmanın en iyi yolu kendimizi bu yüce ülkenin değer ve ideallerine adamayı sürdürmekten geçiyor. | Open Subtitles | ولكن لا أرى وسيلة أكثر ملائمة لتكريم زملائنا الذين سقطوا إلا خلال إعادة تكريس أنفسنا إلى قيم والمثل العليا لهذه الأمة العظيمة |
Ancak hayatını kaybeden meslektaşlarımızı onurlandırmanın en iyi yolu kendimizi bu yüce ülkenin değer ve ideallerine adamayı sürdürmekten geçiyor. | Open Subtitles | ولكن لا أرى وسيلة أكثر ملائمة لتكريم زملائنا الذين سقطوا إلا خلال إعادة تكريس أنفسنا إلى قيم والمثل العليا لهذه الأمة العظيمة |
Bu atalarını onurlandırmanın bir yolu. | Open Subtitles | إنّها طريقة لتكريم أسلافهم. |
Ama Friedlander'i onurlandırmanın en iyi yolu ona bunu yapan kişiyi yakalamaktır. | Open Subtitles | لكن افضل طريقه لتكريم (فريدلاندر) هو إلقاء القبض على الشخص الذي فعل به هذا |
Bak, Barry, Frank'i saygıyla onurlandırmanın tek yolu onu tamamıyla unutmaktır. | Open Subtitles | انظر، (باري)، الطريقة الوحيدة لتكريم فرانك) بإحترام)... هي أن تنساه تمامًا. |
Ama Jack'i onurlandırmanın en iyi yolu bir sahilde ya da evde oturup üzülmek değil. | Open Subtitles | ...لكن أفضل طريقة لتكريم (جاك) هي ليست على شاطئ ما أو في منزل يشعر بالحزن |