Robin'le seni Atlıkarınca'nın orada gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك أنت و (روبن) عند الأحصنة الدوّارة |
Robin'le seni Atlıkarınca'nın orada gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك أنت و (روبن) بجانب الخيول الدوّارة |
Seni orada gördüm, millete yiyecek veriyordun ve... - ...yiyeceğin kaynağını merak ettim. | Open Subtitles | رأيتك هناك تطعمين الجميع أتساءل ما هو مصدر الطعام؟ |
Seni orada gördüm. Seni yatak odasında gördüm. | Open Subtitles | فقد رأيتك هناك رأيتك في غرفة النوم |
Çalışma odasında. Sanırım onu orada gördüm. | Open Subtitles | لقد كان في المكتب أعتقد أني رأيته هناك |
Onu orada gördüm, tutup götürmeye gittiğimde ceketinin altında bir şey olduğunu hissettim. | Open Subtitles | رأيته هناك مع أصدقائه ذهبت لأصطحبه وعندما فعلت... شعرت بأنه يحمل شيئاً أسفل سترته |
Şehirde bir kaza vardı ve onu orada gördüm. | Open Subtitles | كان هناك حادث تصادم بالمدينة.. ورأيته هناك |
Seni ilk defa orada gördüm, kıvılcım yağmurunun altında. | Open Subtitles | كانت هذه المرة الأولى التي أراك بها كنت تحت شلال من الشرارات |
Sanırım tesadüfen, dün gece seni orada gördüm. | Open Subtitles | -أعتقد بأنه في بعض الصدف الغريبة رأيتك هناك ليلة الأمس -وما في ذلك لو كان ؟ |
Seni orada gördüm, Seth'e söylemememi özellikle rica ettin, böylece Los Angeles'a her geldiğindeSeth'te kaldığın yanılsamasını idame ettirebilecektin. | Open Subtitles | رأيتك هناك و أنت طلبت ألا أخبر "سيث" لكي تحتفظ بالوهم أنك تقيم دائماً مع "سيث" |
- orada gördüm o zaman seni. | Open Subtitles | قد أكون رأيتك هناك |
Ben onu orada gördüm, fakat o beni anımsamıyor. | Open Subtitles | لقد رأيته هناك, ولكنه لايتذكرنى |
Aaron tapınakta. Biliyorum çünkü orada gördüm. | Open Subtitles | (هارون) في المعبد أعرف ذلك لأنّي رأيته هناك |
Çünkü onu orada gördüm. | Open Subtitles | لأنني رأيته هناك |
Şehirde bir kaza vardı ve onu orada gördüm. | Open Subtitles | كان هناك تحطم طائرة في مدينة (تتنهد) ورأيته هناك. |
Seni ilk defa orada gördüm, kıvılcım yağmurunun altında. | Open Subtitles | كانت هذه المرة الأولى التي أراك بها كنت تحت شلال من الشرارات |