Corleone Kasabasına ve Sicilya'ya ait orijinal bir şey. | Open Subtitles | مصدرها من بلدة كورليون وهى أغنية صقلية أصيلة |
Bu orijinal bir çelik pusulasıdır. | Open Subtitles | تلك بوصلة الدم الصلب أصيلة جديدة كخد جني |
Tek kelimeyle mükemmel, aynı zarif zanaatkârlık her parça orijinal bir antika ve hepsi de harika durumda. | Open Subtitles | رائع، ببساطة رائع نفس المهارة الحرفية كل قطعة عبارة عن تحفة أثرية اصلية وكلها بحالة رائعة |
Deseni ve dizaynı Ephraim Brasher tarafından yapılmış orijinal bir Breen 984 yarım İspanyol altını. | Open Subtitles | برين اصلية 984 نصف عملة اسبانية قديمة صممت من قبل إفرام براشر نقشت من قبل إفرام براشر |
Beyler sıkı durun, bu sınırlı sayıda üretilmiş 1974 yapımı orijinal bir Sadık Janice Rand oyuncağı. | Open Subtitles | أيها السادة، شاهدوا نسخة أصلية محدودة من عام 1974 |
orijinal bir parça için ruhumu satmaya hazırım. | Open Subtitles | سأبيع روحي لإمتلاك نسخة أصلية. |
Biliyor musun Timmy, evimde George'un orijinal bir resmi var. | Open Subtitles | أتعرف ياجيمي لدي لوحة أصلية لجورج في شقتي |
Bundini Brown orijinal bir büyücü doktordur. | Open Subtitles | "بوندينى براون " هو طبيب حقيقى موثوق به |
Burada orijinal bir Frederick Fuchtner Cevizkıran var. | Open Subtitles | هنا، لدينا كسارة بندق (فريدريك فوكنر) أصيلة. |
Ben tamamen orijinal bir karakter yarattım. | Open Subtitles | -لا, فقد اختقلت شخصية أصيلة تماماً |
Goulet orijinal bir şarkı kaydetmek istiyor, bence izin vermeliyiz. | Open Subtitles | ان اراد غوليه تسجيل اغنية اصلية |
Kimsenin orijinal bir van Gogh'u olmasına gerek yok. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يمتلك ( لوحة أصلية لـ( فان جوخ |
Bakın. orijinal bir Degas tablosu. | Open Subtitles | انظري، إنها لوحة أصلية لـ(ديجا) |
Bundini Brown orijinal bir büyücü doktordur. | Open Subtitles | "بوندينى براون " هو طبيب حقيقى موثوق به |