Ormanın ortasında, nehrin çok yakınında bu sahiden çok tuhaf görünen ağacı buldum. | Open Subtitles | في منتصف الغابة قريباً جداً من النهر عثرت على هذه الشجرة الغريبة للغاية |
Nasıl bir Hristiyan, hatta nasıl bir adam kalkıp kuzenini Ormanın ortasında bırakıp gider lan? | Open Subtitles | أي نوع من المسيحيين، أقصد، أي نوع من الرجال فقط يقف ويهجر قريبه في منتصف الغابة اللعينة؟ |
Neden Ormanın ortasında kendini öldürtmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم سبب وجودكِ هنا في وسط الغابات محاولة أن تودي بنفسكِ إلى تهلكة. |
Ormanın ortasında, karanlık bir yolda şiddet yanlısı bir suçluyla buluşan bir polis. | Open Subtitles | شرطي يقابل مجرماً عنيفاً على قارعة طريق مظلم وسط الغابات |
Terk edilmiş bir arabanın Ormanın ortasında yanması dikkatleri üzerine çeker. | Open Subtitles | سيارة مهجورة،محروقة في وسط الغابة تميل لأن ترفع بعض علامات السؤال. |
Ormanın ortasında klasik siyah papyona bayılırım. | Open Subtitles | كم أحب رؤية البزة ذات ربطة العنق السوداء فى وسط الأدغال |
Kabul edin. Bir Kurt Ormanın ortasında çocukları durduruyor... | Open Subtitles | عِنْدَكَ gotta يَعترفُ , a إيقاف ذئبِ الأطفال في منتصفِ الغابةِ... |
Ormanın ortasında avlanıyordum. | Open Subtitles | كنت في الخارج في منتصف الغابة أصيد |
Maureen neden Ormanın ortasında evleniyor? | Open Subtitles | لماذا (مورين) تريد أن تتزوج في منتصف الغابة |
Ormanın ortasında, kocaman bir Opera. | Open Subtitles | أعظم أوبرا وسط الغابات! |
Ve Ormanın ortasında cadının zencefilli kurabiyeden evi vardı. | Open Subtitles | و في وسط الغابة بالضبط كان يوجد بيت الساحرة من كعكة الزنجبيل |
Ve Ormanın ortasında, cadının, zencefilli kurabiyeden evi vardı. | Open Subtitles | و في وسط الغابة بالضبط كان يوجد بيت الساحرة من كعكة الزنجبيل |
Eğer Ormanın ortasında duran bu kocaman atı kastediyorsan... evet. | Open Subtitles | إن كنتي تعنين الجواد الكبير الذي يقف في وسط الغابة فنعم، أراه |
Ormanın ortasında gizli bir patika. | Open Subtitles | طريق خفي.. في وسط الأدغال |